Ormana koyduğun şeylere dikkat et. Bir gün bizimde aynı sorunumuz olabilir. | Open Subtitles | إنتبه من ما تضعه في الغابة ربما نواجه مشكلة يوم من الأيام |
Veya bongu koyduğun bir şey de getiremezsin... Arabama. Tamam. | Open Subtitles | أو أي شيء يوضع بداخلها مستحيل أن تضعه في سيارتي. |
Yanlış yere koyduğun ne bu kadar önemli olabilir ki? | Open Subtitles | ماهو الشئ المهم لكَ لهذه الدرجه لكي تضعه في غير موضوعه؟ |
Afyonu ağzına koyup yutuşunu izle. | Open Subtitles | راقبيها وهي تضعه في فمها وراقبيها وهي تبلعه |
Hey, Skeever, neleri kavanoza koyup ölünceye kadar sallarsın? | Open Subtitles | هاى، أسكيفر، ما الذي تضعه في الجرة وتهزة حتى يموتوا؟ |
Bence insan aklına koyduğu her şeyi yapabilir... | Open Subtitles | أعتقد بأنك يمكن أن تنجز أي شئ تضعه في راسك |
Ağzıma koyduğu her lokma iğrenç. | Open Subtitles | كل شيء تضعه في فمي مقرف تماماً. |
Önüme ne koyarsan onu yenebilirim Amca. | Open Subtitles | يمكنني فقط أن أهزم من تضعه في مواجهتي يا عماه. |
Toprağa ne koyarsan, onu çıkarmalısın. - Evet. | Open Subtitles | ما تضعه في الأرض، يجب عليك ان تحصده من الأرض |
Tabaklarıma koyduğun o pislik nedir? | Open Subtitles | ما هذا السائل الذي تضعه في صحوني؟ |
Kyle, kafaya koyduğun her alanda başarılı olursun. | Open Subtitles | ْ ( كايل ) سوف تتفوق على أي شيء تضعه في عقلك |
Anne, sana Meg'in dün gece Brian'ı bağladığını... ve arabasının bagajına koyup gittiğini söylemem kötü olur mu? | Open Subtitles | هل هو سيء إذا رأيت ميج تقيّد براين البارحة و تضعه في صندوق سيارته ثم تذهب بعيداً؟ ماذا؟ |
Kahverengi bir torbaya koyup ateşe veremez miydin? | Open Subtitles | أما كان ينبغي عليك أن تضعه في حقيبة ورقية بنية وتحرقه؟ |
Bay Smith'in gördüğü psişik görüntülerde... kendini o insanların yerine koyduğu yazılı. | Open Subtitles | كم رؤى السيد (سميث) الروحية غالباً تضعه في أدوار الناس الاَخرين خلال الأحداث التي يراها |
Ringe koyarsan latına sıçar. | Open Subtitles | يتبول على نفسه عندما تضعه في الحلبة |
Bariyeri üste koyarsan patlama altta olur. | Open Subtitles | تضعه في الأعلى يمضي للأسفل |