Neredeyse her İngilizce kelimenin arkasına bir "E" eklemek kadar basit. | Open Subtitles | يبدو تقريبا انك تضيف حرف الاي في نهاية كل كلمة انجليزية |
Ajandana o genç Fransız kızın ismi gibi, şeyleri eklemek için mi geldin? | Open Subtitles | أو انك أتيت هنا لكى تضيف ملاحظات مثيره الى دفتر يومياتك مثل أسم البنت الفرنسيه التى سبحت لكى تقابلها ؟ |
Demek büyük oto hırsızlığına cinayet de ekliyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تضيف جريمة إلى سرقة مركبات الشوارع |
Buna bir de onu hazırlamak için yapılan 8 aylık çalışmayı ekle, etti iki. | Open Subtitles | تضيف الى ذلك 8 اشهر لتجهيزها سيكون المجموع مليونان |
Aslında şeker ayıcığı ya da şekeri ilave ettiğin zaman güçlü bir yakıcı maddeye benzer. | Open Subtitles | في الحقيقة أنها عامل مؤكسد قوي ذلك عندما تضيف حلوى الدببة او السكر |
Ona hep söylerim, azsa eklersin, ama çıkarıp atamazsın. | Open Subtitles | دائماً ما أخبرها أنه يمكنك دائماً أن تضيف المزيد ولكن لا يمكنك تقليله |
Bu teknik, hem elastik hem de sağlam bir malzeme oluşturmak için aşırı ısıtılmış ham kauçuğa kükürt ekler. | TED | تضيف هذه التقنية الكبريت للمطاط الخام ذو درجة حرارة عالية جدًا للحصول على مادة تتسم بالمرونة والمتانة معًا. |
Ama galiba bir karakter daha eklemen gerekecek. | Open Subtitles | لكن برأيي كان يجب أن تضيف شخصا آخر |
Yaşam maddeye bilgi ekliyor. | TED | أنظروا إلى الشكل. الحياة تضيف معلومات للمادة. |
Ne olursa olsun bu karizmana karizma katacak. | Open Subtitles | على اية حال, انه اكيد سوف تضيف بعض الشخصية الى |
Gerçek dünyadan ne kadar çok kesit eklersen o kadar güzel görünürler! | Open Subtitles | تضيف مزيداً من الواقع فيجعلهنّ ذلك أكثر حُسناً |
Lucinde zaten herşeyim, ve o herşeyimse bir başka "şey" daha eklemek manasız. | Open Subtitles | ?"? لوسيند" هي كلّ شيء. لا يمكنك أن تضيف شيئًا إلى كلّ شيء. |
Ayrı geçirdiğimiz tüm bu yıllara yenilerini eklemek zorunda mısın? | Open Subtitles | ..هل أنت مستعد لكي تضيف المزيد من السنوات إلى هؤلاء اللذين إنفصلنا عنهم ؟ ؟ |
Yoklama kâğıdına sahte bir isim eklemek. | Open Subtitles | أن تضيف اسم مزيّف في ورقة تسجيل الحضور إنها .. |
Umuarım farkındasındır, bu kilidi kırarak hapis süremize 8 yıI daha ekliyorsun. | Open Subtitles | أنا أتمنى أنك تقدر بأن بكسرك هذا القفل أنت تضيف 8 سنوات الى حكمنا. |
Efendimiz, neden onun şeker gibi tatlı aşk hikayesine acı baharatlar ekliyorsun? | Open Subtitles | ! اوه يا الهي لماذا تضيف البهارات في قصة حب راج الحلوة المليئة بالسكر ؟ |
Sonra doğduğun yılı ekliyorsun. | Open Subtitles | بعدها تضيف السنة التي ولدتَ فيها |
Şimdi de bu çocuğun kanını da ekle suçuna | Open Subtitles | الأن سوف تضيف دم هذا الصغير الي جريمتك |
Şimdi de bu çocuğun kanını da ekle suçuna | Open Subtitles | الأن سوف تضيف دم هذا الصغير الي جريمتك |
Tarçın ilave etmek dâhice bir fikir. | Open Subtitles | انها فكرة عبقرية ان تضيف القرفة. |
- Genelde sonuna bir hakaret eklersin. | Open Subtitles | عادة, تضيف إهانه من نوع ما في النهاية |
Ağzının her hareketiyle life, boncuk boncuk yapışkan bir damla ekler. | Open Subtitles | عندما يخرج كلّ جزء من فمها فإن اليرقة تضيف قطرة من الصّمغ. |
Ama galiba bir karakter daha eklemen gerekecek. | Open Subtitles | لكن برأيي كان يجب أن تضيف شخصا آخر |
Pürüzlü yüzeyler için de olsa, hayvanlar pençeler ekliyor. | TED | وللأسطح الخشنة، تضيف الحيوانات المخالب. |
- Seks hayatımıza on yığ katacak. | Open Subtitles | - هذه الهدية أكثر لك أنت - جربيها... سوف تضيف سنوات لحياتنا الجنسية |
Üzerine su eklersen çorba olur biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلمون , يمكنك صنع حساء تعلم , عليك فقط أن تضيف الماء |
- Annem süt eklerdi. | Open Subtitles | -كانت أمي تضيف الحليب |
Sonra hesabına tahakkuk etmiş faizi eklemelisin. | Open Subtitles | ثم تضيف الفائدة المتكدسة في الحساب |
Bu katmanlar, ergenlik öncesi ses tonlarından ayıran ayrı bir tını oluşturarak nüansa ve sese derinlik katıyor. | TED | هذه الطبقات تضيف تميزًا وعمقًا للصوت، مُعطيةً الصوت رنينًا مُميّزًا يجعله مختلفًا عما كان قبل سن البلوغ. |