- Adaletin tesisinde pay sahibi oluyorsunuz. | Open Subtitles | يجب أن تكون جزءًا في تطبيق العدالة |
Adaletin yerini bulduğunu duyurmak için. | Open Subtitles | لنشر الخبر أنه قد تم تطبيق العدالة |
Bırakın. adalet yerine geliyor. | Open Subtitles | لقد تم تطبيق العدالة لم ما تزال الشكوك تساورك؟ |
Daha yüksek bir makamdan adalet dağıtmak için mi? Beni neyle suçluyorsunuz? | Open Subtitles | من أجل تطبيق العدالة على طريقتكِ الخاصة من منصب أعلى ؟ بماذا تتهمني ؟ |
"Hayvan Eşitliği Derneği adaleti sağladı. | Open Subtitles | لقد شهدت رابطة مساواة حقوق الحيوان تطبيق العدالة |
Vereceğiniz tüm hükümlerde hukuku, adaleti ve eşitliği gözetecek misiniz? | Open Subtitles | "هل ستحرص على تطبيق العدالة والقانون بالرحمة في كل أحكامك؟" |
Cezasını kendi yöntemlerimle vereceğim. | Open Subtitles | انا لدى طريقتى الخاصة فى تطبيق العدالة |
Cezasını kendi yöntemlerimle vereceğim. | Open Subtitles | انا لدى طريقتى الخاصة فى تطبيق العدالة |
Adaletin senin hizmetinde olduğunu ve seni haklı çıkardığını görmek mi seni tatmin edecek? | Open Subtitles | تطبيق العدالة أو إثبات إنك على حق ؟ |
Ben Bay Castle'ın yasal danışmanıyım Adaletin yerini bulmasını sağlamaya geldim. | Open Subtitles | أنا المستشار القانوني للسيّد (كاسل)، وقد جئت للحرص على تطبيق العدالة. |
Adaletin gerçekleştiğini görmemek beni hasta ediyor... bu yüzden gittim ve adaleti ben sağladım. | Open Subtitles | -سئمت عدم تطبيق العدالة -لذا خرجت وطبّقت العدالة بنفسي -رقم مجهول: |
Sadece Adaletin yerini bulmasını istiyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | تريدين تطبيق العدالة |
Sevgili prensesleri için... Adaletin sağlandığını görmelerini istiyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}أريدهم أنْ يشهدوا تطبيق العدالة على أميرتهم المحبوبة |
"Hükümet, bu tür olayların halkın adalet duygusunu sarstığının farkındadır ve kendini suçla savaş konusunda girişimde bulunmaya adamıştır." | Open Subtitles | والتي تجعل الشعب يقلق من تطبيق العدالة الحقة وتلتزم بكل السبل لمحاربة الجريمة |
Babamın gerçek suçlulara adalet getirme şansı elinden alınmıştı. | Open Subtitles | فرصة أبي في تطبيق العدالة على المذنب الفعلي قد سُلبت منه. |
Eşkıyavari adalet arayışına göz yumamam. | Open Subtitles | لا يمكننى أن أتساهل مع تطبيق العدالة بأسلوب عدالة الشوارع. |
Hainleri tutuklayıp adaleti sağlamak için elimizden geleni yapacağız. | Open Subtitles | سوف نبذل قصارى جهدنا للقبض على الإشرار و تطبيق العدالة. |
Normal insanlar, vampirlere karşı adaleti yerine getiremezler ama ben getireceğim. | Open Subtitles | يعجز البشر العاديين عن تطبيق العدالة بالقوّة على مصّاصي الدماء، لكنّي سأفعل. |