"تطردني" - Translation from Arabic to Turkish

• Beni kovuyor
• kovma
• kovacak
• kovuyorsun
• Beni kovmak
• kovmadı
• kovamazsın
• kapı dışarı
• kovuyorsunuz
• kovun
• tekmeyi
• kovmuyorsun
• kovmadın
• kovmayın
• kovmazsın

Buraya gelmek için arabamın içine 3 köpeğimle doluştum ve Beni kovuyor musun?
لقد حشرت 3 كلاب بسيارتي كي آتي ، والآن تطردني ؟

Um, Beni kovuyor musunuz, um... gey olduğum için?
تطردني لأنني شاذة ؟

Bir de lütfen... beni kovma, çünkü bu işe gerçekten ihtiyacım var.
من فضلك لا تطردني لأني حقاً أحتاج لهذا العمل طيّب ؟ رائع أراك غداً

Hamile olduğumu fark ettiği an beni kovacak.
سوف تطردني في اللحظة التي تعرف بأنني حبلى

Bir tel zımba bile çalmadım ve sen beni kovuyorsun.
لم أسرق و لو مشبك ورق حتى و أنت تطردني الآن

Beni kovmak istiyorsan, ...yönetim kurulunun çoğunluk oyunu ve sonra da kurulun tamamının oyunu alman gerekiyor.
تريد أن تطردني ستحتاج إلى صوت الأغلبية في المجلس التنفيذي و بعدها ستحتاج إلى تصويت جميع المجلس

Annen beni evden kovmadı işte.
أعني أن أمك لم تطردني من المنزل.

Beni kendi evimden, kovar gibi kovamazsın.
لا تستطيع أن تطردني من بيتي كحيوان ما

Öbür herifin kardeşime yaptığı gibi, annemin aklını çelip... beni kapı dışarı edemeyeceksin.
ولا تعتقد أنني ساتركك تتحكم بها.. ً لكي تطردني مثلما فعل الزنجي الأخير بأخي

Ve şimdi de beni hızlı olmadığım için mi kovuyorsunuz?
والآن تطردني بسبب.. ماذا، لست سريعا بما يكفي؟

Beni kovuyor musunuz efendim?
هل تطردني يا سيدي؟

Beni kovuyor musun, Matt?
مات , هل أنت تطردني

Beni kovuyor mu saraydan?
‫هل تطردني من القصر؟

Beni kovuyor musun ?
هل تدرك بأنك تطردني من منزلك

Lütfen beni kovma.
أرجوك لا تطردني

Ne yapacaksın Harold'u kovduğun gibi beni de kovacak mısın?
ماذا هل تريد بأن تطردني من العمل كما فعلت مع هارولد ؟

Ben bir kuralı çiğniyorum, kimse incinmiyor ama beni kendi vakamdan mı kovuyorsun?
أنا اخرق قانونا لا أحد تأذى لكنك تطردني عن حالتي انا؟

Oda arkadaşım, sevgilisiyle takılmak için Beni kovmak üzere.
"رفيقتي على وشك أن تطردني من الشقة كي تمارس الجنس هي"

Annen beni evden kovmadı.
أمك لم تطردني من المنزل.

Patronum değilsin, sen kovamazsın!
أنت لست رئيسي ، لا يمكنك أن تطردني إد...

12 yıldan sonra beni kapı dışarı ediyor.
إثنا عشر سنه و ثم ببساطه تطردني أعني ما المغزى من نذور زواجنا

Collins'in münasip yerine vurduğum için beni kovuyorsunuz.
وانت تطردني خارجاً لضرب منطقة (كولينز) الحساسة بركبتي.

Ve eğer beni kovacaksanız, onunla birlikte kovun".
و أن كنت تريد طرده، اذا لعلك تطردني أنا أيضاً

Sayısız kez beni sevdiğine yemin ettiği hâlde bu gece ikaz dahi etmeden tekmeyi basıverdi.
هي أقسمت أنها تحبني مرات لا تحصى ثم الليلة، تطردني دون سابق إنذار

Madem böyle düşünüyorsun Louis o zaman neden şimdi beni kovmuyorsun?
إن كنت تعتقد هذا فلمَ لا تطردني فوراً؟

- Hayır kovmadın. - Seni kovdu. Sen #6 numarasın.
لا، لم تطردني - لقد طردك، أنت الرقم 6 -

Efendim bunu düzeltebilirim. Lütfen beni kovmayın.
.سيدي، أستطيع إصلاح هذا لا تطردني رجاءً

Kazanırsam, beni kovmazsın ve yönetici ortak olmamda bana destek çıkarsın.
لا تطردني تعديل الوقت {\fs10\cH000000\3cH1D1EE8}