"تطفو" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzen
        
    • yüzeye
        
    • yüzüyor
        
    • yüzerken
        
    • havaya
        
    • havada
        
    • uçuşan
        
    • üstünde
        
    • yüzer
        
    • süzülen
        
    • dolaşan
        
    • yüzmedi
        
    • süzülüyordu
        
    • süzülüyormuş
        
    • Su yüzeyinde
        
    nehir yatağında yüzen dev baloncuklar gördüm, tıpkı bunun gibi. TED فإذ بي أرى فقاقيع ضخمة تطفو على ضفة النهر، كهذه.
    İleri sürdüğüm şey, basitçe alüminyumun üzerinde yüzen bir ikinci kaplama serisiydi. TED والذي توصلت إليه كان سلسلة من الجلود الثانوية والتي تطفو مبدئيا على الهيكل الألمونيوم
    Suya bir tane dinamit atar sonra balıkların yüzeye vurmasını izlerdi. Open Subtitles كان يرمي اصبع ديناميت في الماء و يشاهد الأسماك تطفو للسطح
    Ve sonra Ay merkezde. Ve yüzüyor ve bu Fransa'da. TED ومن ثم القمر فى المركز. وهى تطفو. وهذا هو فى فرنسا.
    Çünkü o dev yaratıkları birbirlerinin etrafında öylesine hafif ve zarif şekilde yüzerken izlemek insanı gerçekten dinlendiriyor. Open Subtitles يوم عطلتي, لأنه يوجد شيء ما مُهديء عند مشاهدة هذه المخلوقات العملاقة تطفو حول بعضها البعض, في خفة ورشاقة
    Ve burada havaya kalkan nesneye süperiletken denir. TED و المادة التي كانت تطفو في الهواء هنا تدعى الموصل الفائق.
    Şuna benziyor: suyun üzerinde yüzen şamandıralar, 90 cm üstüne ve 90cm de altına uzanıyorlar. TED يبدو مثل هذا: العوامات التي تطفو على الماء، المشروع بطول ثلاث أقدام لأعلى ، ثلاث أقدام إلى أسفل.
    Ama ayrıca denizde yüzen vücut parçaları da buluyoruz. Open Subtitles لكننا وجدنا أيضا اجزاء من أجسام تطفو فوق النهر
    "sen kehribar rengi bir nehirde yüzen serbest bir nilüfersin." Open Subtitles أنتَ زهرة سوسن طليقة، تطفو على نهرٍ من العنبر
    Gelgitte yüzen bütün cesetleri görüyorlardır. Open Subtitles رأوا أجسام تطفو على الماء أنهم متمرسون. رأوا كل المهربين.
    Karelerine göz gezdirdiğinizde belirsiz bir anı beyninizin derinliklerinden yüzeye çıkar. TED بينما أنت اتفحص مربعاته ذكرى بعيدة تطفو إلى السطح من الأعماق داخل دماغك.
    Bu örnekleri yüzeye fırlatıyorlar, ve akıntıya kapılan örnekler ve otomatik bir uçak tarafından sudan alınıp patlamanın ardından 24 saat içinde laboratuara getiriliyorlar. TED تطلقها نحو السطح حيث تطفو وتلتقطها طائرات مستقلة وتجلبها عائدة إلى المختبر خلال 24 ساعة من حدوث الثوران
    Ağır kemik sağlıklı. Hala yüzüyor olan kemik iltihabı ile dolu. Open Subtitles التي لا تزال تطفو مصابة بالتهاب نخاع العظم
    Aklına gelebilecek her çeşit çöp her şeyden 1.600 km uzakta birbirine yapışmış bir biçimde yüzüyor. Open Subtitles أنواع مختلفة لايمكنك تخيلها من المهملات ملتصقه ببعض تطفو بعد1000كيلومتر من أي شيء
    Bazen cansız vücutları nehrin üzerinde yüzerken görürdüm. TED وأحياناً أرى جثثاً تطفو في النهر
    Aslında, şu makineyi havaya kaldırmak için yeni bulduğum süper güçlerimi kullansam diyorum. Open Subtitles في الواقع، أعتقد أنّي أقدر استخدام قواي الجديدة لأجعل هذه الآلة تطفو
    Cisimlerin havada yüzmelerini sağlamak için, araştırma yapıyordum. TED لقد أستكشف، فى وقت مبكر حقاً، أريد جعل الأشياء تطفو فى الهواء.
    Bu yüzden etrafta uçuşan dalgaları görebiliyorum. Open Subtitles نني يمكنني رؤية كل الموجات تطفو في كلِّ مكان حولي
    Tekne umduğumuz gibi olmayabilir, ama en azından su üstünde kalabiliyor. Open Subtitles أى ضربة مفاجئة للسفينة، أوافقك. ولكن على الأقل تطفو.
    Küçük bir su birikintisinde yüzer sonrasında akıntıya kapılır, akıntı nehre doğru yol alır, nehir okyanusa ulaşır. TED فإنها تطفو على وشل متصل بجدول وجدول يتدفق إلى نهر ونهر متصل بالمحيط
    Rüyada bir tüy kadar hafif birilerini ziyarete gelmiş havada süzülen bir ruhtum. Open Subtitles حلمت وكأننى خفيف كالأثير كروح تطفو لزيارة الأمور الآتية
    Bir kaç tane başıboş dolaşan kayıp ruh var. Open Subtitles هناك بعض الارواح الضائعة التي تطفو في الأرجاء هناك
    Kendine ait büyük bir karanlık noktası vardı, bulutlar atmosferinde süzülüyordu ve bu şeyler gözümüzün önünde ortaya çıkıyordu. Open Subtitles كان لديه بقعته الكبيرة بقعة مظلمة فى حالته سحب بيضاء تطفو فى جوّه تلك الأشياء تجلّت أمام أعيننا
    Kâbuslarından fırlayan şeytani yaratıklarla yüz yüze geldiğin ve ödünün patladığı bu bölümün süresi saniyelerle dakikalar arasında değişebilir ve ayrıca görsel ya da işitsel halüsinasyonlar içerebilir. Kendini vücudunun dışında süzülüyormuş gibi de hissedebilirsin. TED ومسلسل الرعب هذا الذي تواجه فيه مخلوقات وجها لوجه في كوابيسك يمكن أن يدوم لثوانٍ أو دقائق وربما يتضمن هلوسات سمعية أو بصرية لروح شريرة أو شعور كأنك تطفو خارج جسدك.
    Su yüzeyinde gitmelisin. Open Subtitles عليك أن تطفو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more