Dianetik'in, hulahup gibi gelip geçici bir heves olduğu anlaşılmıştı. | Open Subtitles | اتضح أن "تطهير العقل" كان مُجرّد موضة عابرة, مثل "الهولاهوب". |
Aslında Dianetik'le yapmaya çalıştığı şey buydu. | Open Subtitles | وهذا بالضبط ما كان يُحاول عمله بكتاب "تطهير العقل": |
Dianetik'in konsepti zihin iki bölümden oluşuyor. | Open Subtitles | إن مفهوم "تطهير العقل" يعنى أن هُناك جانبين للعقل. |
Dianetik'teki fikirlerini yeniden düzenleyip Scientology dinine dönüştürdü. | Open Subtitles | فقام باعادة احياء افكار "تطهير العقل" وحوّلها إلى دين يُدعى الساينتولوجى. |
Bu arada Dianetik, çok satanlar listesinde kalmaya devam etti ve Scientology Kilisesi üç kıtaya yayıldı. | Open Subtitles | ظلّ "تطهير العقل" على قائمة أكثر الكُتُب مبيعاً مع انتشار الساينتولوجى فى ثلاث قارات. |
Ona Dianetik kitabını verdi ve bu onu değiştirmişti. | Open Subtitles | أعطته نُسخة من "تطهير العقل", الذى خَلَب عَقله. |
Elizabeth, New Jersey'e yerleştik ve o "Dianetik" kitabını yazmaya başladı. | Open Subtitles | انتقلنا إلى (اليزابث) ب(نيو جرسى), وبدأ فى كتابة "تطهير العقل". |
L. Ron Hubbard, Dianetik'i ilk yazdığında bunun muazzam bir psikolojik atılım olduğunu düşünmüştü. | Open Subtitles | عندما كتب (رون هابورد) "تطهير العقل," تصوّر أنه إنجاز عظيم فى علم النفس, |
Dianetik eğitimi almak için. | Open Subtitles | للتدريب على "تطهير العقل." |