Kristal sayesinde Laputa'yı bulacağız - uçup gidiyor. | Open Subtitles | ان الجوهرة ستساعدنا في ايجاد لابوتا انها تطير بعيدا |
Ve uçup gittikleri zaman bir parçanız biliyor ki, onları kilitlemek günahtır. | Open Subtitles | هذه الطيور لها ريشها يلمع و عندما تطير بعيدا |
Bir kumru bile, mutludur yuvasında, uçup gider bazen, sonsuzluğa. | Open Subtitles | حتى الحمامة، سعيدة في عشها، بعض الاحيان تطير بعيدا أحيانا، إلى الأبد بلا نهاية. |
Yani, her ne kadar için acıyor olsa da herkes için en iyisi bu. uçup gitmenin vakti geldi, Tim. | Open Subtitles | و لذلك حتى لو أنه أمر مؤلم لقلبك أنا أعتقد انه حان الوقت لك بأن تطير بعيدا يا تيم |
Mick Jagger'ın şarkısında söylediği gibi... .."Hayalleriniz uçup gitmeden onları yakalayın". | Open Subtitles | حيث غني "أمسك أحلامك قبل أن تطير بعيدا". |
Sanki bütün dertlerimiz uçup gidiyordu. | Open Subtitles | بدا وكأن كلّ مشاكلنا كانت تطير بعيدا |
Yani uçup gidiyordun demek istedim! | Open Subtitles | أقصد تطير بعيدا |
Sahte ölümünü düzenleyip uçup gitti. | Open Subtitles | تزوّر موتهـا ، و تطير بعيدا |