"تظنين ان" - Translation from Arabic to Turkish

• sence
• olduğunu düşünüyorsun
• olduğunu düşündüren

sence Tomas Shasta da bütün o paranın negatif etkisi olacağını mı düşünüyordur?
تظنين ان توماس تشاستا يرى أن كل تلك الاموال سيكون لها أثر سلبي؟

sence de birisi bize bir şey anlatmak istiyor gibi değil mi?
انتى لا تظنين ان هناك احداً ما يحاول اخبارنا بشىء ما ؟

sence CIA sırlarıyla dolu bir veritabanını gerçekten onun beynine koyar mı?
هل تظنين ان المخابرات ستضع جميع أسرارها فى رأس

Çözülmemiş bir sorunum olduğunu ve o sorunun sen olduğunu düşünüyorsun.
تظنين ان لدي مشاكل عالقة وانت المشاكل العالقة

Erkeklere olan kinimin çok uç noktada olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
تظنين ان فكرة كرهي للرجال متشددة جداً, أليس كذلك؟

Burada tutunmanın yolunun bu olduğunu düşünüyorsun ama ben öyle biri değilim.
تظنين ان اسلوب النجاة الوحيد هنا لكنني لست هكذا

Sana devamı olduğunu düşündüren şey nedir?
ما الذي يجعلك تظنين ان هناك بقية لقصتي ؟

sence Gates mahkumiyeti erteletmeye razı olur mu?
هل تظنين ان جيتس سيكون على استعداد لتأجيل الحكم؟

Yaptığın şey doğru mu sence?
هل تظنين ان ماتفعلينه هو الصحيح؟ تقومين بتسليم اخوانك واخواتك ؟

sence bizi daha iyi hale getirir mi biraz ayrıca geçireceğimiz zaman?
الا تظنين ان امضاء بعض الوقت منفصلين سيجدينا نفعا؟

Müdür bana ne yapacak sence?
ماذا تظنين ان المدير سيتخذ أجرائات بحقي؟

sence babam bunu 10 dakikalığına bile yapar mıydı?
اعني هل تظنين ان والدي سيفعل ذلك لـ 10 دقائق؟

sence mızmız Bayan Carlson Tom'un transfer haberini nasıl değerlendirir.
اذن كيف تظنين ان الأنسة كارلسون المتصنعة ستتقبل خبر نقل توم؟

Gerçekten de sorunları tedavi etmenin bir yolu olduğunu düşünüyorsun.
انت حقا تظنين ان هنالك طريقة لعلاج الاضطرابات بعد كل شيء

Muhtemelen bunun bir numara olduğunu düşünüyorsun.
من المحتمل انك تظنين ان هذه خدعة

Neden James'in ahırda olduğunu düşünüyorsun?
لماذا تظنين ان جيمس في الحظيرة ؟

- Benim hissettiğim, bunu söylemem lazım, ince bir ayrıntı olduğunu, keşfedilmesi gereken katmanlar olduğunu düşünüyorsun.
انا اشعر-- انه علي القول, انا اشعر بأنه مثل انك تظنين ان هذا فارق بسيط انك تظنين ان هناك طبقات لا بد من استكشافها

Sen buradaki herkesin mağdur olduğunu düşünüyorsun.
تظنين ان الجميع هنا ضحية

Bir terslik olduğunu düşündüren nedir?
اذن ما الذي جعلك تظنين ان هناك شيئا خاطئا؟

Size amcanın katil olduğunu düşündüren şey ne? O değil mi? Ne hoş.
-ما الذى جعلك تظنين ان العم هو القاتل ؟