Bu sefer kulağınız hâlâ oturduğunuzu bilirken, gözleriniz hareket ettiğinizi düşünüyor. | TED | وفي هذه المرة عيناك تظن بأنك تتحرك في حين أن أذنك تدرك بأنك ثابت. لكن لماذا تعطينا هذه المعلومات المتضاربة |
Öyle mi ? Bir kurşunu alt edebileceğini de düşünüyor musun ? | Open Subtitles | هل تظن بأنك يمكن أن تكون أكثر ذكاءاً من الرصاصة ؟ |
Bakirsin diye insanları öldürebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | هل تظن بأنك تستطيع قتل الناس لأنك أعذر ؟ |
Burada kurtarma üzerine çalışan bir tek sen misin zannediyorsun? | Open Subtitles | هل تظن بأنك الوحيد فى هذا المكان لتتحمس لعملية الإنقاذ هذه ؟ |
Bu ailenin bir ferdi olduğunu sanıyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تظن بأنك فرد من هذه العائلة ، أليس كذلك ؟ |
Eğer sırrını korumak için Mulder'ı öldüreceğini sanıyorsan artık çok geç. | Open Subtitles | إذا كنت تظن بأنك ستقتل مولدر لحماية سرّك, فهذا متأخر. |
- Gördüğünüzü sandığınız şey... - Hayal gördüğümü söylüyorsunuz. | Open Subtitles | ..ـ الأشياء التى تظن بأنك رأيتها ـ تقصد أننى كنت أهذى |
Bana bak, kaffir, eğer bu çalılıkları benim sırtımda ve alay ederek geçmeyi düşünüyorsan emeklemek zorunda kalabilirsin. | Open Subtitles | أوه، أيها الأسود اذا كنت تظن بأنك تستطيع ركوبي الى الشجرة مثل البغلة والضحك علي فمن الأفضل لك أن تزحف جيداً |
Beni köşeye kıstırdığınızı sanıyorsunuz. | Open Subtitles | على ما يبدو أنك تظن بأنك تمكنت من التغلب علي |
Bunun ne zaman ya da nerede ya da nasıl olacağını kontrol edebileceğinizi düşünebilirsiniz, ama edemezsiniz. | Open Subtitles | قد تظن بأنك تستطيع التحكم أين و متى و كيف سيحدث, و لكنك لا تستطيع |
Kyle, bunu kazanabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | كايل , هل تظن بأنك تستطيع الفوز بهذا الشئ ؟ |
Öfkeli. Çünkü, ondan bebek istemediğini düşünüyor. | Open Subtitles | إنها غاضبة لأنها تظن بأنك لم ترغب بأطفال معها |
Sorularımı akıl almadan yanıtlayabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | تظن بأنك تستطيع إجابتي بدون آستشارة محام لك ؟ |
Eğer şimdi ölsen, cennete gideceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | إذا مت الآن، هل تظن بأنك ستذهب إلى الجنة؟ |
Uşağın mı sandın da peşinden koşturuyorsun beni? | Open Subtitles | من أنا، طفل، كي اركض خلفك في كل مكان؟ -ماذا تظن بأنك فاعل؟ |
Beni tehdit edebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | تظن بأنك تستطيع أن تهددني أنت مجرد طفل. |
- Başından beri sendin. - Kiminle konuştuğunu zannediyorsun? | Open Subtitles | لقد كنت أنتِ طوال الوقت - من تظن بأنك تتحدث إليه ؟ |
Seni aptal! Ne halt ettiğini zannediyorsun? | Open Subtitles | أيها الأحمق ماذا تظن بأنك تفعل؟ |
Tam hazır olduğunu sanıyorsun, yeniden sıçrıyor. | Open Subtitles | و تظن بأنك جاهز و يبدأ بالصراخ من جديد بعد ذلك |
Büyük kötü adam olduğunu sanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تظن بأنك الشخص السيىء، أليس كذلك ؟ |
Bu işin ucu sana dokunmaz sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | تعلم, إذا كنت تظن بأنك بعيد عن المشكلة, فأنت مخطئ. |
Lütfen bize gördüğünüzü sandığınız şeyi söyleyin. | Open Subtitles | إذن رجاءا أخبرنا ما الذي تظن بأنك رأيته |
Dostum, beni satın alacağını düşünüyorsan, haklısın. | Open Subtitles | يا رجل .. إذا كنت تظن بأنك ستشتريني عندما ترشيني أنت بالتأكي محق .. |
Beni korkuttuğunuzu mu sanıyorsunuz, rahip? | Open Subtitles | هل تظن بأنك تخيفني أيها القــــس ؟ |
Bunun ne zaman ya da nerede ya da nasıl olacağını kontrol edebileceğinizi düşünebilirsiniz, ama edemezsiniz. | Open Subtitles | قد تظن بأنك تستطيع التحكم أين و متى و كيف سيحدث, و لكنك لا تستطيع |