"تظن بأنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sence
        
    • olduğunu düşünüyorsun
        
    • düşündüğünü
        
    Silah sesi de şurdan geldi. sence bizim adamlardan birini vurmuş mudur? Open Subtitles صوت إطلاق النار جاء من هناك هل تظن بأنه أصاب أحد رجالنا؟
    sence beni şişman gösteriyor değil mi? Popomu büyük gösteriyor. Open Subtitles أنت تظن بأنه يظهرني بدينة يجعل مؤخرتي تبدو كبيرة
    sence de büyük bir trafik kazasıyla aynı sırada gizemli semptom görme gücünün başlaması garip değil mi? Open Subtitles ألا تظن بأنه غريب قليلاً حصول حادثٍ هائل
    Bu pelerini bulmamı isteyenin kim olduğunu düşünüyorsun, Michael. Open Subtitles من تظن بأنه أراد مني أن أجد هذا الرداء يا مايكل ؟
    Yani o öldüğü zaman böyle bir bezdirme oyununda mı olduğunu düşünüyorsun? Open Subtitles إذاً أنت تظن بأنه تم تظليلها عند موتها ؟
    Onu sevmem gerektiğini düşündüğünü biliyorum ama öyle değil, seni seviyorum. Open Subtitles أعلم بأنك تظن بأنه يجب أن يكون هو لكنه ليس كذلك، إنه أنت
    Sabırsızlanıyorum. Sen ne düşünüyorsun? sence ne yapmalıyım? Open Subtitles أنا متحمسة ما الذي تظن بأنه يجب علي فعله
    Justin, sence de Open Subtitles ألا تظن بأنه يجب عليك ترك جاك يركز في السمكة ..
    Tamam, sence etrafa biraz daha mı bakınmalıyız? Open Subtitles حسناً، هل تظن بأنه يتوجب علينا التجول هنا لفترة أطول؟
    sence oraya bir gidip gelsem olur mu? Open Subtitles هل تظن بأنه سيكون على ما يرام إذا قمت بالذهاب لهناك لزيارتهم و من ثم عدت ؟
    Bir alkoliğe bir içki uzatıp ihtiyacı olmadığını söylesen, sana ne derdi sence? Open Subtitles و أخبرته بأنه لا يريده ماذا تظن بأنه سيقول ؟
    Taksiye binmemelerini söylemeli miyiz sence? Open Subtitles هل تظن بأنه يجب علينا أن نخبرهم بأن لا يأخذوا سيارة أجرة ؟
    Bu tesisin hassas bir yer olduğunu varsayarsak sence güvenlik kamerası olması gerekmez mi? Open Subtitles في المطالبة بأخصائيي الخصوبة قد تظن بأنه نظراً لحساسية قضية الخصوبة سيكون هناك كاميرات أمنية
    Bu kadar cesur olmak benim için kolay mı oldu sence? Open Subtitles هل تظن بأنه كان من السهل عليّ بأن أتعمد كوني عديمة الحياء كما فعلت؟
    Sen onun sorun olduğunu düşünüyorsun, ama benim başımın belası. Open Subtitles أنت, فأنت تظن بأنه شوكة من ناحيتكم بينما هو خنجر في جسدي
    Ona ne olduğunu düşünüyorsun? Open Subtitles ماذا تظن بأنه قد حدث له؟
    Madem Bart Simpson'ı kontrol etmenin bu kadar kolay olduğunu düşünüyorsun, bunu sen neden denemiyorsun? Open Subtitles إن كنت تظن بأنه من السهل (التعامل مع (بارت سيمبسون لمَ لا تتعامل معه بنفسك ؟
    Ve bunun o olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles وأنت تظن بأنه هو
    Bunun ne olduğunu düşünüyorsun? Open Subtitles ماذا تظن بأنه كان؟
    Veya, düşünmemesine rağmen sen buluşma olduğunu düşündüğünü düşünebilirsin. Open Subtitles أو لربما أنكَ تظن أنها ستظن أنك تظن بأنه موعدٌ غرامي مع أنها لا تظن ذلك
    Bizim için en iyisinin bu olduğunu düşündüğünü biliyorum fakat arkadaşlığından faydalandığımı düşünmekten nefret ederim. Open Subtitles اعلم بأنك تظن بأنه الأفضل لنا لكنني اكره الإعتقاد بأنني استغل صداقتنا.
    İşimin tuhaf olduğunu düşündüğünü biliyorum. Open Subtitles - أعلم انك تظن بأنه عملي غريب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more