"تعاركنا" - Translation from Arabic to Turkish

• kavga
• Boğuştuk
• savaşırdık
• tartışmıştık

Aşk denen şey yüzünden kavga ettiğimiz sayısız gece artık çok uzakta.
♫ لسبب ♫ الحب ♫ في كل هذه الليالي التي تعاركنا بها

Patlamaz banyo yastıklarıyla kavga ettik.
لقد تعاركنا مرة أخرى بوسائد الحمام القابلة للنفخ

Biraz kavga ettik, ben kaçtım, poşet hala onda.
لقد تعاركنا لقد غادرت, مازال الكوكايين معه يجب أن أوصله لهم, حسناً؟

Gitmiştim. Ama Gina ile ben bir kavga daha ettik. Sakinleşmeye ihtiyacım vardı.
بالفعل ولكنى أنا وجينا تعاركنا مره اخرى وإحتجت لبعض الوقت لأهدأ

Benimle dövüşmeye çalıştı, Boğuştuk.
لقد حاول أن يقاتلني, لقد تعاركنا

Bir defasında buluştuğumuzda çok büyük bir kavga etmiştik o da geceyi futbol sahasında geçireceğini söylemişti.
الوقتُ الوحيد الذي تعاركنا فيه بشدة هو عندما كنّا نتواعد لقد قال بأنه أمضى الليلة في الملعب

kavga etmiştik ve diğer odaya gidip bunu yazdım.
كنّا قد تعاركنا للتو وذهبت للغرفة الثانية وكتبتها.

Biz, uh, dışarıda kavga ettik, ve komşu da muhtemelen bunu gördü.
ولقد تعاركنا بالخارج، وذلك هو سبب رؤية الجارِ لنا.

Aslında biliyorum, benim suçum. kavga ettik.
في الحقيقه انا اعلم ما الأمر انه خطئي لقد تعاركنا

Bu arada, kendimi tutma ve Garfieldcı olmam kavga etmememizin tek sebebi.
و على فكره ابقائي على الاشياء خفيفه و قارفيلديه هو السبب الوحيد لعدم تعاركنا

Oh, lütfen! Beni kovdu. kavga etmiştik.
لقد طردنى من هناك لقد تعاركنا بشكل عنيف

Ansel ve ben kötü kavga ettik ve galiba ayrıldık.
أنا وأنسل تعاركنا وأعتقد أننا إنفصلنا

- Herneyse, bu yüzden kavga etmiştik.
- على اي حال,هذا هو السبب الذي من اجله تعاركنا

Nedir başka şeyler, sarhoş olduğum bizim kavga etmemiz ve onun beni kovaladığı mı?
ما الأساسيات الأخرى ...أنني شربت كثيراً و تعاركنا و إضطر لمطاردتي

Onun önünde kavga etmemiz hiç iyi olmadı.
أنا مستاءة لأننا تعاركنا أمامه

kavga ettiğimiz gün.
حسناً، هذا اليوم الذي تعاركنا فيه.

Bu yüzden kavga ettik ve hortum dişimi kırdı.
لذا تعاركنا, وكسر الخرطوم سني.

kavga etmememizin tek sebebi, sen beni iriti ettiğinde ağzımı açıp tek kelime etmemem ki bu da sürekli olan bir şey.
السبب الوحيد لعدم تعاركنا هو لأنني لا اقول شيء عندما تزعجني i وهو على الدوام, يا حبيبي

Boğuştuk, üstüne düştü.
تعاركنا ، ثم وقع عليها

Boğuştuk, sonra ben--
لقد تعاركنا وبعدها...

Diğer ekiplerle savaşmaktan çok, birbirimizle savaşırdık.
تعاركنا مع بعضنا أكثر من العراك مع الفرق الأخرى

Taksi için tartışmıştık.
تعاركنا على سيارة أجرة