Kurbanımızın L1 ve L2 omurgasında iyileşmiş, basınç çatlakları var. | Open Subtitles | ضحّيتنا تعافت من كسور في أول فقرتين أسفل ظهرها |
Aferin ona. Neredeyse ölümden geri dönüp tamamen iyileşmiş gibi duruyor. | Open Subtitles | جيد بالنسبة لها ,يبدو الأمر كما لو أنها تقريبا تعافت تماما من وفاتها |
O geceden sonra iyileşmiş. Onu Smallville' e getirmişler. | Open Subtitles | تعافت بعد تلك الليلة أحضروها لمنزلها في "سمولفيل" |
Babam dört yıl önce sekreteriyle birlikte Fransa'ya kaçtı ve o kansere yakalandı ama tamamen düzeldi. | Open Subtitles | حسنـاً, أبـيهربلـ" فرنسـا"مـعسكرتيرتـه... و بعدها ... قبل حوالـي 4 سنـوات , عانت من السرطـان , لكنهـا تعافت بشكل كامـل |
Şu anda hiçbir şeyi yok. Bunun mucizevi bir iyileşme olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لا يوجد شىء بها الأن، لقد تعافت بصوره إعجازيه |
Ama bu kez ölmekte olan müşterilerinden birisi mucizevi şekilde iyileşmişti. | Open Subtitles | ولكن هذه المرة المشكلة كانت أنّ إحدى عميلاته المحتضرات قد تعافت بمعجزة |
- İyileşmiş. | Open Subtitles | لقد تعافت - ! لقد كانت تحتضر - |
Birkaç ay içinde iyileşmiş. | Open Subtitles | و تعافت قبل بضعة أشهر |
- Bacakların iyileşmiş. | Open Subtitles | - لقد تعافت قدمك |
Dizim düzeldi mi? | Open Subtitles | هل تعافت بالكامل؟ |
- Alina düzeldi, gayet iyi. | Open Subtitles | -آلينا) تعافت. إنها بخير) |
Ben senin hap içip sağa sola ateş atmaktan vazgeçmiş iyileşme aşamasında olan eski bir bağımlı olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقد انك مدمنة سبق لها ان تعافت ولكنها عادت الى حياتها السابقة في الادمان على الحبوب ! |
- Hatırı sayılır bir iyileşme gösterdi Lordum. | Open Subtitles | يبدو انها تعافت بشكل مذهل سيدي - |
Ziyaretinden kısa bir süre sonra, Betsy'in yeğeni iyileşmişti. | Open Subtitles | بعد فترة وجيزة من زيارته لقد تعافت أبنة أخت بيتسي تماماً |