- Güzel bir yara izin olacak ama iyileşme sürecin harika. | Open Subtitles | ضرر دائم ؟ سيكون لديك ندب جميل و لكن تعافيك مذهل |
İyileşme sürecin boyunca hep yanındaydı. | Open Subtitles | ولكن هذا هو جوهر القصة. كانت إلى جانبك طيلة فترة تعافيك. |
İyileşme dönemin birazcık gerçekse onun sadece üzgün ve kızgın olduğunu görürsün. | Open Subtitles | لو أن أى جانب من تعافيك كان حقيقياً كنت لترى أنها مجروحه وغاضبه |
İyileşmene yardımcı oldukları için ne kadar müteşekkir olduğunu kurula söylemeyi unutma. | Open Subtitles | لا تنسي إخبار اللجنة عن مدى امتنانكِ لكلّ مساعدتهم خلال فترة تعافيك |
Yapmamız gereken, iyileşmene destek olmaya ve bunu izlemeye devam etmek. | Open Subtitles | إن ما يجدر بنا فعله الآن هو متابعة دعم ومراقبة تعافيك للشفاء |
Yasal vasin olarak, tamamen iyileşmen için gerekli adımları atmaya hazırlanıyorum. | Open Subtitles | بصفتي الوصي القانوني عليك, أنا اتخذت الخطوات اللازمة للتأكد من تعافيك بالكامل |
İyileşme sürecinin bir parçası da yaptığın hataların sorumluluğunu üstlenmek. | Open Subtitles | حسنا، جزء من تعافيك هو التحدث بمسؤولية عن فشلك |
Demek istediğim, bir sağlık sorunu yaşıyorsanız bitkisel bir yaşam tarzı benimsediğinizde iyileşme ihtimaliniz çok daha yüksektir. | Open Subtitles | لكن ما أقوله هو إن كنتُ تمرّ بأزمة صحيّة من نوعٍ ما، احتمالية تعافيك ستكون كبيرة جداً عندما تتبنّى أسلوب حياة نباتي المصدر. |
İyileşme süreci için de iyi şanslar. | Open Subtitles | وحظا سعيدا في رحلة تعافيك. |
Jody, iyileşme sürecinin en önemli parçası kurduğun bu yuva oldu. | Open Subtitles | جودي)، الجزء الهام في تعافيك هو) العائلة الصغيرة التي أنشأتها |
Ama iyileşme sürecinizi tehlikeye atıyorsunuz. | Open Subtitles | لكنك تعرض تعافيك للخطر. |
İyileşme sürecin zaten baya bir uzatıldı. | Open Subtitles | فترة تعافيك طالت جداً |
Gillick çok iyidir. İyileşme vaktin... | Open Subtitles | جيليك) بارع جداً) ...وقت تعافيك |
Beni suçlamak, kendini daha iyi hissetmek için sana destek olur ama iyileşmene yardım etmez. | Open Subtitles | لكن الآن لا يعتقدون بأنني قادرة على أي شيء , لومي هو عكازة لجعلك ِ تشعرين بشكل أفضل لكنه لا يساعدك تعافيك |
İyileşmene yardımcı olmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن أساعدك في تعافيك. |
Bunlardan hiçbiri senin iyileşmen kadar önemli değil. | Open Subtitles | لا هذا ولا ذاك يهمّ بقدر تعافيك. |
İyileşmen üzerinde yoğunlaş. | Open Subtitles | المركز على تعافيك. |