New Orleans'dan yolculuğa çıktığımız birbirimize yemin ettiğimiz o günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين مالذي تعاهدنا عليه لبعضنا في اليوم الذي غادرنا فيه نيو اورلنز؟ |
Küçük bir kızken yemin ederdik... ve derdik ki her zaman birbirimize her şeyi söyleyeceğiz. | Open Subtitles | عندما كنتي طفلة صغيرة و تعاهدنا سوياً على أننا سنخبر بعضنا البعض بكل شيء. |
Buraya bir şans vereceğimiz konusunda birbirimize söz vermiştik, unuttun mu? | Open Subtitles | اسمع لقد تعاهدنا على تجربة الحياة هنا بجدية هل نسيت ؟ |
Tatlım, biz birbirimize söz verdik. | Open Subtitles | عزيزي , لقد تعاهدنا علي حب بعضنا البعض |
On yıl önce bu yerde buluşmak, yas tutmak ve kutlama yapmak için ant içtik. | Open Subtitles | لقد تعاهدنا منذ عشر سنوات أن نتقابل في هذا المكان كي نحزن ونحتفل |
- Bunda beraberiz, anlaşmıştık. - Sakin olun! | Open Subtitles | يجب ان نكون معا لقد تعاهدنا على ذلك مارلين |
Yazın sonunda birbirimize aşk mektupları yazdık... ve sonsuza kadar birbirimize yazacağımıza... çok yakında yine buluşacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | وقد وقعنا سويا .. وثيقة تشهد بحب كل منا للآخر في نهاية الصيف تعاهدنا أن نبقى على إتصال بالخطابات وأن نلتقي قريبا |
"Birbirimizi kayıtsız şartsız yalnızca bu dünyada değil ölümden sonraki ebedî hayatta da seveceğimize söz veriyoruz." | Open Subtitles | تعاهدنا أن نستمر بحبنا، دون قيود ليس بالحياة فقط بل بعد الممات إلى الأبد |
Yalancı. Düğün günümüzde birbirimize her şeyi söyleyeceğimiz konusunda yemin ettik. | Open Subtitles | لقد تعاهدنا عندما تزوجنا بأن نخبر بعضنا كل شيئ |
Yirmimize gelmeden önce ölmeye yemin etmiştik, ama sonra vazgeçtik. | Open Subtitles | تعاهدنا على أن أموت قبل أن نبلغ العشرين... لكننا انفصلنا قبل ذلك. |
Irina ve ben bu sırrı mezara götürmeye yemin ettik. | Open Subtitles | ايرينا) وأنا تعاهدنا أن ندفن هذا السر معنا) |
Botoks yaptırmayacağımıza yemin ettik sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أننا تعاهدنا على عدم إستعمال الـ(بوتوكس) |
Abraham ve ben birlikte ilerlemeye ve geçmişi olduğu yerde bırakmaya yemin ettik. | Open Subtitles | و معًا ، أنا و (إبراهام) تعاهدنا على المُضي قُدمًا و نترك الماضي حيثُ يكون |
birbirimize söz vermiştik. | Open Subtitles | لقد تعاهدنا على ذلك |
Karı ve koca olarak değil de en iyi arkadaşlar olarak resmen birbirimize söz verdik. | Open Subtitles | -آه، هاه . -لقد تعاهدنا رسميّاً ... أنْ نحب بعضنا بعضاً، ليس كزوج وزوجة، |
- Artık ant içtik Amara. | Open Subtitles | نحن تعاهدنا الآن يا أمارة |
21 yaşına gelene kadar sana söylemeyeceğimiz konusunda anlaşmıştık fakat babamın eski kız arkadaşının gelmesinin asıl sebebi bu. | Open Subtitles | تعاهدنا على إنكار هذا حتى تصل لعمر الـ21 لكن هذا السبب الحقيقي لـمجيء حبيبة والدنا القديمة |
Burada yalnız kalmaya bir gün daha dayanamayacak gibi hissettiğimizde tüm şişeyi bitireceğimiz konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | تعاهدنا أنّنا إذا لم نحتمل الحبس هنا بمفردنا ليوم آخر فسوف نشرب هذه القنينة بأكملها. |
O sütunun olduğu tarafa gitmemeye karar verdik. | Open Subtitles | و تعاهدنا لن نقترب من هذه الحراشيف مجددا |
Birbirimizi kayıtsız şartsız yalnızca bu dünyada değil ölümden sonraki ebedî hayatımızda da seveceğiz. | Open Subtitles | تعاهدنا أن نستمر بحبنا، دون قيود ليس بالحياة فقط بل بعد الممات إلى الأبد |
Yapmayacaktık, söz vermiştik. | Open Subtitles | لا تفعلي ذلك فقد تعاهدنا بعدم القيام بذلك أبداً |