"تعاونت معنا" - Translation from Arabic to Turkish

• İşbirliği
• bizimle işbirliği
• iş birliği yaparsan

Eğer bizimle işbirliği yaparsan herkes için işleri daha kolaylaştırırsın.
ان تعاونت معنا الان يمكنك أن تسهل الامر على الجميع

Eğer işbirliği yaparsanız her şey çok iyi olacaktır.
ولو تعاونت معنا بشأن هذا الأمر كل شيء سيصبح على ما يرام

bizimle işbirliği yaparsan - kurul minnetar kalır.
إذا تعاونت معنا سوف أضمن ذلك وسيكون ممتنا

Ama eğer bizimle biraz daha iş birliği yaparsan seni şüphelerden arındırırız.
لكن .. إن تعاونت معنا قليلاً نستطيع إزالتك من قائمة المشتبه بهم

Kendisi Amerikalı, bu yüzden ABD de onu ele geçirme konusunda bizimle işbirliği yaptı.
اصله من امريكا لذا الولايات المتحده تعاونت معنا في اسره

Kötü bir ölüm yolu. Tabi, ben bunu durdurabilirim. Sen işbirliği yaparsan.
مصير فظيع حقاً, يمكنني إيقافه إذا تعاونت معنا

Ya da kızınızın yerini söylersiniz ve savcıya işbirliği yaptığınızı söyleriz.
أو تخبرنا بمكان ابنتك فنقول للمدعي العام أنك تعاونت معنا

İşbirliği yaparsan zarar görmeyeceğini temin ederim.
وأعدك أن لا يلحق بك أي أذى إن تعاونت معنا

İşbirliği yaparsan, belki daha sonra kıçın onu tekrar görür.
لو تعاونت معنا فقد يمكن لمؤخرتك أن تراه في وقت لاحق

Şimdi, eğer işbirliği sağlarsan bunca acıdan kaçınabiliriz.
والآن، يمكننا تجنب كل ذلك الألم إذا تعاونت معنا.

Yetkililere haber vermeden bizimle işbirliği yaparsan sen de dahil kimseye bir şey olmayacak.
لو تعاونت معنا الآن بدون تحذير السُلطات، فلن يتعرّض أحد للأذى، وأنت من ضمنهم.

Oyunlardan evvel bizimle işbirliği yapmanız Amerikan Olimpiyat Komitesinin gözünde nasıl algılanır?
كيف يمكن أن ننظر للجمعية الأولمبية الأمريكية الخاصة بك قد تعاونت معنا قبل هذه الألعاب؟

Ben işbirliği yapması hâlinde bir şey olmayacağını ima etmiştim.
لقد أعطيناها الانطباع بأنها ستكون بخير لو تعاونت معنا

İşbirliği yaparsan, kelepçeyi çıkarırız.
بإمكانك خلع تلك الكلبشات إن تعاونت معنا

Diğerlerini ele vererek bizimle nasıl işbirliği yaptığın ve artık bunu yapmayacağın için de seni ele verebileceğimiz.
هو كيف أنك تعاونت معنا أصلاً للوشى بالآخريين... ... وأننا لن نلقى عليك التهمة لأنك لن تشى بأحد مجدداً.

İşbirliği yaparsan öyle kalır.
وستبقى على هذا الحال إذا تعاونت معنا

Yarın işbirliği yaparsan, sana Michael'ın nerede olduğunu söylerim.
إن تعاونت معنا غداً, سأخبرك أين مكان "مايكل".

Bu iş uzadı. İş birliği yaparsan eğer, gitmene izin vereceğiz.
يكفي هذا الآن ، إذا تعاونت معنا ، سنتركك تمضي

Eğer iş birliği yaparsan cezan için yardımcı oluruz.
أصغ، أنا متأكد بأنه بإمكاننا إقناع السُلطات بتخفيف الحكم عنك إذا تعاونت معنا.