"تعاوننا" - Translation from Arabic to Turkish

• işbirliği
• birliği
• işbirliğimiz
• işbirliğimizde
• işbirliğimizden
• çalışırsak
• işbirliğimize

Siz yerel kanun adamları sizinle işbirliği yapmakta sürekli bizi zorluyorsunuz.
أنتم أعضاء الشرطة المحليين . دائماً ماتتشكّون من عدم تعاوننا معكم

Burada gördüğünüz gibi, Mısırlı bilim insanlarıyla karot işleri için işbirliği yaptık.
لذلك تعاوننا مع العلماء المصريين للقيام بأعمال الحفريات، التي ترون هنا.

İşbirliği sayesinde tedavi bulduğumuz bir hayat.
حياة نكون قد صممنا علاجاً من خلال تعاوننا.

Sizinle iş birliği yapmak isteriz. Ama bu şirket sınırlarını ifşa etmek olmamalıdır.
أنا متأكّد تفهم تعاوننا لا يستطيع تمديد نفسه إلى الأسرار المتعلّقة بالشركات المدهشة.

Gelecekteki işbirliğimiz, bu amaçlara dayalı hareket etmemize bağlı.
..تعاوننا المستقبلي يمكننا أن نبنيه على أسس كهذه

Bay Ekeus, işbirliğimizde başka engel olmayacağını size temin edebilirim.
سيد (إيكيوس)، يمكنني طمأنتك بأنه لن تكون هناك أي عقبات بشأن تعاوننا

Demek istediğim işbirliğimizden kazandığım şeylerden biri de "dostluk" kelimesinin temel tanımı.
ما كنت أحاول قوله كان أن واحداً من الأشياء التي كبستها من تعاوننا "هو تعريف عملي لكلمة "صداقة

Fakat ikimiz sıkı çalışırsak, ondan önce davranabiliriz.
ولكن إذا تعاوننا أنا وأنت فسنستطيع التغلب عليه

Eksiksiz işbirliğimize sahipsiniz.
لديك تعاوننا الكامل

Müdürüne, NCIS'in bu konuda FBI'la tam işbirliği yapacağını söyledim. - Teşekkür ederim efendim.
أنا أأكد لك أن مدير مكتب التحقيقات الفيدرالي سيحصل على تعاوننا الكامل

Geçen sefer Wraith'le işbirliği yaptığımızda neler olduğunu herkese hatırlatmak zorunda mıyım?
هل علي أن أذكر الجميع بما حصل آخر مرة تعاوننا مع الريث ؟

Tam işbirliği yapıyoruz.
كلا على الإطلاق. نحن نقدم تعاوننا الكامل.

Evet, çalışabilmemiz için süreç içerisinde işbirliği içinde olmalıyız.
نحتاج حقا العمل علي تنسيق تعاوننا المشترك

Saklayacak bir şeyim yok. Eksiksiz bir işbirliği içinde olacağız.
ليس لديّ ما أخفيه ستحصل على تعاوننا الكامل

Hükûmetler, STO'lar şirketlerle işbirliği yaparak insanları iyiliğe yönlendirmeye çalışırken itibarın gücünden yararlandık.
في تعاوننا مع الحكومات والمؤسسات غير الربحية والشركات، عند محاولتنا جعل الأشخاص يقومون بفعل المزيد من الخير، فنحن نشحذ قوّة السمعة الشخصية.

Bu iş birliği yaptığımız sürece ölüden bir farkı yok.
لذلك هو سيبقى كالأموات في حال تعاوننا

Yerel toplulukla iş birliği yaptık ve kendi geri dönüştürülmüş materyalleriyle bu harika yüzen platformu inşa ettik. Platform, 1904 "Alis Harikalar Diyarında" gibi İngiliz film arşivinden filmleri seyrederken okyanusta nazikçe yüzdü.
تعاوننا مع المجتمع المحلي وبنيناها، من المواد المُعاد تدوريها، تلك المِنصّة العائمة المذهلة التي تحركت بهدوء في المحيط ونحن نُشاهد أفلامًا من سِجِلات الأفلام البريطانية. مثل فيلم "أليس في بلاد العجائب" للعام 1903،

Doktor Farragut eğer sizinle iş birliği yaparsak bu hastalığı bulup...
(د.فاراغوت), لو قدّمنا لك تعاوننا التام هل تظنّ إنّ بوسعكَ تحديد المرض والقضاء عليه ؟

Hatırlarsan Will... son işbirliğimiz oldukça kötü sonuçlanmıştı.
لو أنك تتذكر يا (ويل), انتهى تعاوننا الأخير بصورة سيئة

İşbirliğimiz akıllarımızın ortak çalışması.
تعاوننا هو عمل عقل

Watson işbirliğimizde daha büyük bir rol almak istediğini söyledi.
واتسون) قدمت عرض على استعادة) دور أكبر في تعاوننا

Hatta belki işbirliğimizden faydalanabilirsin.
حتى أنك قد تستفيد من تعاوننا.

Şimdi süpermen nükleer silah yarışını sona erdirdi, ama eğer birlikte çalışırsak , dünyayı güvenli hale getirebiliriz... savaş gelirleri geri gelir.
الان ، لقد انهى سوبرمان سباق التسليح ولكن اذا تعاوننا معاً ...يمكننا ان نجعل العالم فى سلام من ارباح الحرب

İşbirliğimize devam etmeli miyiz...
هل سنتابع تعاوننا