Muhtemelen patronunu da alacağız, kadın işbirliği yapmasa bile. | Open Subtitles | سنقبض على رئيسها على الأرجح أيضاً حتى ولو بدون تعاونها |
Evet. İşbirliği yapması için ikna etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم ونحن نعمل على تأمين تعاونها |
Hetty'nin ne kadar işbirliği yaptığına bağlı bu. | Open Subtitles | هذا سيعتمدُ كليّاً على مدى تعاونها |
Belki annemin işbirliği, bir stratejidir. | Open Subtitles | لربّما تعاونها جزء |
Kadın işbirliği yapmazsa bu işin olacağından şüpheliyim. | Open Subtitles | بدون تعاونها ، لن تسير القضية |
İşbirliği karşılığında 18 ay boyunca gözetim ve Gam-Anon'a* zorunlu katılım. | Open Subtitles | ، في مقابل تعاونها فترة 18 شهر تحت المراقبة وحضور الزامي الى كام أنون Gam-Anon كام انون برنامج من 12 مرحلة لمن يعانون ادمان قمار |
Bauer işbirliği yapacağını söylüyor. | Open Subtitles | (باور) قال أنه سيشترى تعاونها |