"تعتقدان" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünüyorsunuz
• Sizce
• sanıyorsunuz
• Düşündüğünüz
• sanıyorsun
• sandığınız
• düşünüyorsanız

Siz bizim sizin ne düşündüğünüzle ilgili ne düşündüğümüzü düşünüyorsunuz?
مـاذا تعتقدان أننـا نعتقد أنكمـا تعتقدان أننـا فعلنـا ؟

- Sana bizim mesaj var bakın. - Sen şimdi yapıyorsun ne düşünüyorsunuz?
أرى أنكما تلقيتما رسالتنا ماذا تعتقدان أنكما تفعلان الآن ؟

Hapishanede simit var mıdır Sizce?
تعتقدان ان لديهم خبزا في المنزل الكبير ؟

Sizce küçük bir kardeş isterler mi?
هل تعتقدان أنّهم سيريدون أخ صغير أو أخت؟

Çocuklarımı geri vermeyi istediğim günler benim için de hiç olmadı mı sanıyorsunuz?
ألا تعتقدان أن هناك أيام كالأمس حين لم أتمنى أنني إستعدت أطفالي ؟

Bunun yeterince zor olmadığını mı sanıyorsunuz?
ألا تعتقدان أن هذا صعبًا بما فيه الكفاية؟

Dediğim gibi, Düşündüğünüz değil.
مثلما قلت، الأمر ليس كما تعتقدان.

Gerçek hayatta arkadaş olabilirmiydiniz sanıyorsun?
هل تعتقدان انكما ستصبحان صديقتين في الحياة الحقيقة؟

Evet, tamam. Onun kanı. Ama sandığınız gibi değil.
أجل، حسناً، أياً يكن، إنّها دماؤها لكن ليس كما تعتقدان.

Polis ve sen gerçeği ortaya çıkarmanın mümkün olduğunu düşünüyorsunuz.
أنت و الشركة تعتقدان أنه من الممكن إظهار الحقيقة

Çünkü sen ve arkadaşın hayaletin bunları yapacağını düşünüyorsunuz.
لانّك وصديقك تعتقدان بأن شبحاً يمكنه جعل الرسومات حقيقية

Neden bunu sır olarak saklamayı düşünüyorsunuz ki?
لماذا تعتقدان أنه يجب أن تبقيا الأمر سرا ؟

Tanıklarınızın neden hastalandığını düşünüyorsunuz?
لماذا تعتقدان ان شهودكما يسقطون مرضى ؟ مرضى؟

Tamamlandığını mı düşünüyorsunuz?
لم تعتقدان بأنهُ قد بناهُ فعلاً أليس كذلك؟

Sizce de artık bize neler döndüğünü anlatmak için doğru zaman değil mi?
ألا تعتقدان أنّ الآن هو الوقت المُناسب لإخبارنا بما يجري؟

Sizce o aşamayı çoktan geçmemiş midir?
ألا تعتقدان يا رفاق أنّه تطوّر للإبتعاد عن تلك الأمور الآن؟

Sizce, ızdırap çekerek bavulları açıp yaptığımız kavgaları tekrarlamak bizi yeni bir yere getirecek, öyle mi?
.. كلاكما تعتقدان انه اذا جلسنا وحللنا البؤس الذي فينا ونتذكر كل عراك كان بيننا

Siz iki korkak nereye gittiğinizi sanıyorsunuz?
إلى أين تعتقدان أنكما ذاهبان أيها الصغيران؟

Onu benim öldürdüğümü ve cinayet silahını da üzerimde tuttuğumu mu sanıyorsunuz siz?
أنتما تعتقدان أنّي قتلتُها وأبقيتُ معي سلاح الجريمة؟

Orkların gece baskını şaka mı sanıyorsunuz?
هل تعتقدان أن حَمَلات الأورك الليلية مجرد مزحة؟

Düşündüğünüz gibi değil.
الأمر ليس كما تعتقدان.

Bekle, bununla bir ilgim olduğunu mu sanıyorsun?
إنتظر, أنتما تعتقدان أن لي علاقة بذلك؟

ama yakında öğreneceksiniz yolladığınızı sandığınız zor durum sinyalini mi kastediyorsun
ولكن ستكتشف عما قريب أتقصدان إشارة الإستغاثة التي تعتقدان أنكما أرسلتماها ؟

Her neyi saklamayı düşünüyorsanız, o kadar da-
أيا ماكان أنتم الإثنين تعتقدان أنه يجب إخفاؤه