"تعتني بي" - Translation from Arabic to Turkish

• bana göz kulak
• benimle ilgilenmek
• benimle ilgileniyor
• bana bakıyor
• bana baktı
• Bana kol kanat
• Benimle ilgilenen
• benimle ilgilenmen
• Benimle ilgilenmeni
• benimle ilgileniyorsun

Glen, bu kadar iyi bir arkadaş olup, bana göz kulak olduğun için sağ ol.
يا لويس شكراً لك .. لكونك صديق جيد و تعتني بي

bana göz kulak oldu. Beni doyurdu. Beni giydirdi.
هي تعتني بي هي تطعمني و هي تجلب لي الملابس

Ve sen her şeyle ilgilenmek zorundasın. benimle ilgilenmek zorundasın.
و عليك أن تعتني بكل شئ عليك أن تعتني بي

Eğer onu istemiyorsan, beni de istemiyorsun demektir. O benimle ilgileniyor.
ان كنتِ لا تريديها, فأنتِ لا تريديني أيضاً, إنها تعتني بي

O hasta olduğum zaman bana bakıyor, kendimi iyi hissedene kadar sıcak su torbası koyuyor.
تعتني بي عندما أمرض تعطيني قربة الماء الساخن حتى أشعر بتحسن

Benim evime taşındı ve tuhaf bir göreve bağlılık duygusuyla bana baktı.
عادت للسكن معي و أخذت تعتني بي

Bana kol kanat germeni istiyorum.
أريدك أن تعتني بي

Benimle ilgilenen kadını öldürdüler.
لقد قتلوا المرأة التي كانت تعتني بي

benimle ilgilenmen gerekiyordu ve sen bunu yapmadın.
كانت من المفترض بك أن تعتني بي ولم تفعل.

Tanrı Benimle ilgilenmeni sana yasaklamış gibi.
لأن الرب حرم أن تعتني بي ولو لمرة

Barney, sen herzaman benimle ilgileniyorsun.
بارني .. انت دائماً تعتني بي

bana göz kulak oluyor.
إنها تعتني بي إلتقينا فقط قبل دقائق

Götürmek zorundasın. Bruce bana göz kulak olmanı söyledi.
يتوجب عليك قال لك بروس ان تعتني بي

Ailem senden bana göz kulak olmanı istedi, kocam gibi davranma.
طلب منك والداي أن تعتني بي ولكنك لست زوجي!

Ben bir kadınım ve bana göz kulak olmanı istiyorum.
أنا إمرأة... وأريدك أن تعتني بي.

bana göz kulak olmana ihtiyacım yok.
لا أريدك أن تعتني بي

Bak nasıl da bana göz kulak oluyor.
أنظري كيف تعتني بي

Dinle, sürekli olarak benimle ilgilenmek zorunda değilsin.
أصع إلي، ليس عليك أن تعتني بي كل الوقت

14 yıldır benimle ilgileniyor,... ve onunla tanışmadan önce her şey, daha iyiydi.
أربعة عشرة سنةً وهي تعتني بي ومنذ أن التقيتها، كل شيءٍ للأفضل

benimle ilgileniyor.
وقالت أنها فقط تعتني بي.

Ben ona bakıyorum, o bana bakıyor.
انا أعتني بها وهي تعتني بي

Ama o her zaman bana baktı.
لكنها كانت تعتني بي دوماً.

Benimle ilgilenen beyaz bir süprüntüm yok!
ليس عندي نفاية بيضاء تعتني بي!

Ancak senin de benimle ilgilenmen gerekecek.
نعم ، ولكن عليك ان تعتني بي جدا.

Şimdi de senin Benimle ilgilenmeni istiyorum.
والآن أنا أطلب منك أن تعتني بي

Niye benimle ilgileniyorsun?
لماذا تعتني بي ؟