Onları didik didik araştırırsan Michael'a dair bir iz bulman mümkün. | Open Subtitles | فتش بينهم وعلى الارجح سوف تعثر على دليل يقودنا الى مايكل |
Zenci bir kutup ayısı bulmak zenci bir kız bulmaktan kolaydır. | Open Subtitles | سوف تعثر على دب أسود قبل أن تعثر على زميلة سوداء |
Sen ilhamını bulamadın diye riske giren benim boynum mu olsun yani? | Open Subtitles | وهل سأخاطر بدق عنقي، لأنك لا تعثر على إلهامك؟ |
Senden mümkün olan bir sürü alternatif teori bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعثر على نظريات بديلة .بقدر ما تستطيع |
- Eğer karanlıkta ölürlerse Kutsal Ruh'un onların ruhunu bulup cennete yollayamayacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدونأنمن يُقتلفيالظلام... لا تستطيع الروح العظيمة ... أن تعثر على أرواحهم لتنقلها للفردوس |
Evet, hiçbir şey bulamayacaksın çünkü öyle bir şey yok. | Open Subtitles | أجل , ولن تعثر على شيء، لأن ليس له وجود. |
Evet Bunun için yapılmış özel bir malzeme bulman gerek. | Open Subtitles | صحيح، الآن عليك أن تعثر على عدة محددة لفعل هذا. |
Ong-Bak'ın kafasını bulman için sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | و سأساعدك كي تعثر على المحارب التايلاندي |
sasilacak sey ise aradigin seyi bulman için kaç kisinin yardim etmek için can atmasi. | Open Subtitles | الأمر العجيب هو كم عدد الأشخاص الذين يتحرقون لمساعدتك حتى تعثر على ما تبحث عنه |
Anlamıyorum bir doktor bulmak senin için neden bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا من الصعب جدا بالنسبة لك ان تعثر على الطبيب؟ |
Bir kadın bulacak bir erkek için bir kadın bulmak mı? | Open Subtitles | كفيل بتذكيرك بمدى شوقك إلى الخروج بصحبته امرأة تعثر على رجل يعثر بدوره على امرأة؟ |
Kocamda onlardan biriydi ve sen onun katilini bulamadın | Open Subtitles | كيف تجرؤ؟ زوجى كان مستلقي في إحدى تلك الألواح ومازلت لم تعثر على قاتله |
Benim kocam da orada yattı ve sen hala katilini bulamadın! | Open Subtitles | زوجى كان مستلقي في إحدى تلك الألواح ومازلت لم تعثر على قاتله |
Tabi cebindeki yüzüğü senin bulmanı en başından beri planlamıştı. | Open Subtitles | بالطبع كان قاصداً لأن تعثر على الخاتم في جيبه |
Güvenli bir yer bulup, her şey bitene kadar orada kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعثر على مكان امن واريدك أن تبقى هناك |
Karını asla bulamayacaksın, Şerif tabii bu olaya biraz daha temiz bakmazsan. | Open Subtitles | لن تعثر على زوجتك قط أيها الشريف ما لم تبدأ النظر لهذه القضايا برؤى جديدة |
Hükümetler habercilerin bulduğu şeyleri bulamaz. | Open Subtitles | الحكومات لاتستطيع ان تعثر على مايعثره الصحفيون |
Sahtekarlığına alet edecek böyle güzel kadınları nasıl buluyorsun? | Open Subtitles | كيف تعثر على نساء بهذا الجمال لتحتال عليهم. |
İyi bir şey bulduğunda ona iyi bakmalısın. | Open Subtitles | عندما تعثر على شيء جيد يا ماكس عليك أن تعتني به |
Kasper, eskiden burada çalışan Sanne'yi bul lütfen. | Open Subtitles | ارجوع ان تعثر على ساني التي كانت تعمل هنا |
Siz, benim yerime uygun birini bulana dek görevlerimi yerine getirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني القيام بواجباتي حتى يمكنك أن تعثر على بديل مناسب لي |
Polis silahı bulamadı ama bir mesele daha var. Oraya gidiyorum. | Open Subtitles | الشرطة لم تعثر على السلاح بعد ولكنى وجدت خيط سيقودنى إليه |
Söyle bana, Bir muhabir, bir ifşaatçıyı nasıl bulabilir? | Open Subtitles | أخبريني, كيف يمكن لمراسلة أن تعثر على مبلغة عن خروقات العمل؟ |
Dünyada bundan iyi gelin bulamazsın. | Open Subtitles | لن تعثر على ابنة أفضل منها في العالم كله |
Onu canlı bulacağını düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا تتوقع أن تعثر على الحيوان حياً، أليس كذلك؟ |