"تعجبه" - Translation from Arabic to Turkish

• hoşuna
• beğenmedi
• seviyor
• hoşlanmadı
• sevmiş
• beğenir
• sevmedi
• hoşlandığı
• hoşlanmadığı
• Cine
• hoşlandı
• beğendiğini
• beğenmeseydi

Bir de keskin nişancı oyunu koydum. - hoşuna gidebilir.
رميت له بلعبة القناص اعتقدت أنها قد تعجبه

Hiç, masa düzeni çok hoşuna gitmiş de.
لا ، لا شيء كان يقول كم تعجبه طريقة صف الطاولات

Sponsorlar, hikay enin bir parçasını beğenmedi.
فى الحقيقه المنتج لم تعجبه بعض الاشياء فى القصه

Bu kenti seviyor, kurşun askerleri boyamayı, kendisi homo.
تعجبه البلدة، يطلي دمى الجنود كما أنه لوطي.

Sponsorumuz bundan hoşlanmadı.
فى الحقيقه المنتج لم تعجبه بعض الاشياء فى القصه

Oyunu sevmiş ama sonunu değiştirmemi istiyor yoksa ilgilenmezmiş.
ولكن يريدني أن أغير النهاية لانها لم تعجبه

Umarım ceketi beğenir.
أتمنى أن تعجبه السترة

Belki siyah kızı sevmedi.
ربما لم تعجبه تلك الفتاة السوداء

Ona sadece, hoşlandığı kız tarafından farkedilmesi için yardımcı oldum.
كنت فقط أحاول مساعدته ليتم ملاحظته بواسطة الفتاة التي تعجبه

Bu köpekten nefret ediyorum. Dünyada hoşlanmadığı tek kişi benim.
أكره هذا الكلب أنا الإنسانة الوحيدة التى لا تعجبه

Hâlâ bir kaç resim çekmem gerekiyor ama umarım onun hoşuna gider.
مازالت بحاجة لأخذ بعض الصور، لكن أتمنى فعلاً أن تعجبه.

hoşuna giden yanlarından biri de buymuş.
هذا شيء من بين أشياء يقول الرئيس أنها تعجبه فيه

O yüzden küçük bir beste yaptım. Umarım hoşuna gider.
لذا فقد ألفت اغنية صغيرة أمل أن تعجبه

Muhtemelen olgunlukla veya akılla ilgiliydi.Belki giyimimi beğenmedi.
ربما لأنني لست ناضجة أو لست ذكية ربما لم تعجبه ملابسي

Kahveyi beğenmedi.
لم تعجبه القهوة إنه ليس أكثر من متعجرف صعب الإرضاء

Sanırım Maximillian saç kesimini beğenmedi küçük adam.
يبدو أن ماكسميليان لا تعجبه هيئتك أيها الصغير

Bu kenti seviyor, oyuncak asker boyar, kendisi homo.
تعجبه البلدة، يطلي دمى الجنود كما أنه لوطي.

Görünüşe göre George, oradaki kasvetli, tuhaf hayat tarzını seviyor.
يبدو أن " جورج " تعجبه الحياة هناك بطريقته الغريبة القاتمة

Zavallı Bud'ın hiç keyfi yok. Bagajımdaki müzikten hoşlanmadı.
مسكين بد بمزاج تعبان لم تعجبه الموسيقى في صندوق سيارتي

Belki de ona öğrettiğin raconlardan pek hoşlanmadı.
لربما لم تعجبه مصافحة اليد التي علمته

Kız kardeşin sevmiş. Zamanında kendini parmaklatmış.
-شقيقتك كانت تعجبه فقد تركته يضع إصبعه داخل مؤخرتها

Umarım turtayı beğenir.
آمل أن تعجبه الفطيرة

Afrikali ve Amerikan kisilikleri sevmedi.
ولم تعجبه شخصية الزنجي الأمريكي.

Bütün hoşlandığı kadınlara karşı ilgi duyduğu kesin değil.
ليس بالمؤكد أن يكون الرجل مناسبًا لكل امرأة تعجبه

Sanki hoşlanmadığı bir mesaj almış gibi.
. كان يبدو كما لو حصل على رسالة لم تعجبه

Shin Cine geri aramadı.
يبدو انها لم تعجبه ولم يتصل بي بعد ذلك

Sanırım senden hoşlandı.
أعتقد أنك تعجبه

Takım elbiseni beğendiğini söyledi.
قال أن بدلتك تعجبه

- İnanın bana majesteleri beğenmeseydi, farkına varırdık.
-ثق بي .. إذا لم تعجبه لكنا علمنا الآن