| Kahretsin, benim için de bir odası yok ama hazırlıyor. | Open Subtitles | أعني اللّعنة، لم يكن لديها غرفة لي ولكنها تعدّ واحدة، أقسم لك |
| Bakın, gerçekten bir kamp alanına ihtiyacım var. Karım sandviç hazırlıyor. | Open Subtitles | أصغِ، إنّي أحتاج فعلا لمكان تخييم زوجتي تعدّ الشطائر |
| Susan akşam yemeği hazırlıyor. Çocuklar da seni görmek istiyor. | Open Subtitles | "سوزان " تعدّ الغداء الأولاديريدونرؤيتك,ادخل . |
| Çocukken, kendimi iyi hissetmediğimde babaannem bana çikolatalı kek yapardı. | Open Subtitles | عندما كُنت طفلاً كانت جدتي تعدّ لي كعك الشوكولا عندما أشعر أني لست بأفضل حال |
| Her pazar günü bize krep yapardı. O kadar iğrenç olurdu ki. | Open Subtitles | كانت تعدّ لنا كلّ يوم أحدٍ تلك الشطائر المحلّاة السيّئة. |
| Lyla yemek hazırlıyor, gelebilirsin istersen. | Open Subtitles | (ليلى) تعدّ عشاءً متأخّرًا، إن شئت الانضمام. |
| "Leopold korkusuzca kahvaltı hazırlıyor. | Open Subtitles | "تعدّ (ليوبورد) الإفطار بغضب شديد |
| Irina akşam yemeğini hazırlıyor. | Open Subtitles | أيرينا" تعدّ العشاء" |
| Ziyafet hazırlıyor. | Open Subtitles | سوف تعدّ وليمة |
| Bir dava hazırlıyor. | Open Subtitles | إنها تعدّ قضية |
| Bayramlarda bize kurabiye yapardı. | Open Subtitles | كانت تعدّ لنا الكعك في الأعياد |
| Ben küçükken ablam Clara da bana çilekli turta yapardı. | Open Subtitles | أختي (كلارا) كانت تعدّ لي فطيرة الفراولة عندما كنت صغيرًا |
| O şeylerden bok gibi yapardı. | Open Subtitles | لقد كانت تعدّ كعكاً مقرفاً |