"تعرفين أنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorsun

O yüzden benden ayrılırken rahat ol, çünkü bunu istediğini biliyorsun.
لذا، لكِ مطلق الحرية بالإنفصال عني لأنكِ تعرفين أنكِ ترغبين بذلك

O zaman onu yenemeyeceğini nereden biliyorsun?
أذن كيف تعرفين أنكِ لاتستطيعين التغلب عليه؟

Harikayım ama sanırım seni de çok sevmediğimi biliyorsun, Barbara.
بخير، لكن تعرفين أنكِ في اللائحة السوداء أيضاً

Sevdiğini biliyorsun işte. Gözüne bak da söyle. - Raj...
أنتِ تعرفين أنكِ تحبيه إنظري في عينه وقوليها

Cyril, tatlım yapamayacağını biliyorsun. Yeterince güçlü değilsin.
سيريل عزيزى تعرفين أنكِ لا تستطيع فعل ذلك أنتِ لست قوي بما فيه الكفاية

Bu işi yapacağım tek insanın sen olduğunu biliyorsun.
تعرفين أنكِ الوحيدة التى قد أفعل هذا من أجلها

Yardım etmemi istemediğini biliyorsun.
أنتِ تعرفين أنكِ لا تريدين أن أساعدكِ.

Başka bir insana karşı bu kadar açık olmak ne kadar ürkütücü olsa da, daha da ürkütücü olan şey, içten içe bu adamı seçtiğini biliyorsun ve eğer kaçarsan, her zaman olmak istediğin insandan kaçıyor olacaksın.
ورغم أنه أمر مخيف جداً أن تكشفي لأحدهم مواظن ضعفكِ الأمر المخيف أكثر هو أنكِ في قرارة نفسك تعرفين أنكِ اخترتِ هذا الرجل وإذا هربتِ منه الآن ستهربين

Annen için, büyük bir acı olduğunu biliyorsun, değil mi?
تعرفين أنكِ حطمتي قلبها أليس كذلك؟

Aşk treni istasyondan kalkıyor..." "...ve binmek istediğini sen de biliyorsun."
, قطار الحب سيغادر المحطة "و انتِ تعرفين أنكِ تريدين أن تكوني على متنه

Ona güvenebileceğini nereden biliyorsun?
وكيف تعرفين أنكِ يمكنكِ الوثوق به؟

Açsana. Açmak istediğini biliyorsun.
أجيبي أنتِ تعرفين أنكِ تريدين ذلك

Bunu yaparsan kovulacaksın biliyorsun, değil mi?
تعرفين أنكِ ستطردين إن فعلتِ ذلك، صحيح؟

Ama en azından deli olmadığını biliyorsun.
لكن على الأقل أنتِ تعرفين أنكِ لست مجنونة حسناً ...

Tamam, dinle, eğer yanılıyorsam sen bana söyle, ama bence Thayer'ı seçerek hata yaptığını biliyorsun.
حسناً , اصغِ اخبريني الآن إذا كنت مخطئاً لكن اعتقد أنكِ تعرفين أنكِ " إرتكبتِ خطأ لإختيار " ثاير

İstediğini sen de biliyorsun.
تعرفين أنكِ تريدين ذلك

Ama değilsin. Olmadığını sen de biliyorsun.
تعرفين أنكِ لستِ كذلك

Yapma Charity, benle dans etmek istediğini biliyorsun.
بربكِ, (تشارتي), أنتِ تعرفين أنكِ تُريدين الرقص معي

Bir kız olduğunu biliyorsun değil mi?
تعرفين أنكِ فتاة ، أليس كذلك؟

Çok hoş biri olduğunu sen de biliyorsun.
تعرفين أنكِ فاتنة كالجحيم