Seni şikayet etse biliyordun ki olimpiyatlara elveda diyecektin. Bu yüzden onu öldürdün. | Open Subtitles | وكنتَ تعرف أنّه إذا بلّغ عنكَ، فسوف تودّع أحلامكَ الأولمبيّة، لذا قتلته |
Şahit rolu yaparak sana geleceğini biliyordun. | Open Subtitles | وكنت تعرف أنّه لو لعبت دور الشاهد، فإنّه سيأتي إليك. |
Bir tane başlık olduğunu biliyordun değil mi? | Open Subtitles | كنت تعرف أنّه لا توجد سوى خوذة واحدة، أليس كذلك؟ |
Onu almak için kütüphaneye gitmesi gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | تعرف أنّه سيضطر إلى الذهاب إلىالمكتبةبُغيةالحصولعليه . |
olduğunu biliyorsun Roy. | Open Subtitles | الآن بت تعرف أنّه يجب عليك ذلك |
Hayalimdeki mutfağın bu şekilde olduğunu biliyorsun, değil mi bebeğim? | Open Subtitles | -لكنّنك تعرف أنّه مطبخ أحلامي، صح يا عزيزي؟ |
Sajid'in eve gireceğini biliyordun, peki neden ondan ateş istememi söyledin? | Open Subtitles | كنت تعرف أنّه كان (ساجد) حالما دخل شقّته فلمَ جعلتني أطلب منه قداحة؟ |
Ama eski bir polis olarak, O'nun hikâyenin o bölümüne uyacağını biliyordun, ve gerçekte sen ve Raglan boynunuza kadar cinayet ve adam kaçırmanın içine batmışken bizi başından atmak için O'nu kullandın. | Open Subtitles | ولكن بصفتكَ شرطي سابق، فأنتَ تعرف أنّه يصلح لذلك الجزء، وهكذا إستغللته لتشتيتنا بينما الحقيقة هي أنّكَ أنتَ و(رغلان) متورّطين حتّى أعناقكما بجريمة قتل وإختطاف |
- Yani, boş olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | -إذن، كنت تعرف أنّه كان فارغاً . |
- Para yürüttüğünü biliyordun. | Open Subtitles | -كنت تعرف أنّه يختلس . |
Tehlikeli maddelerin yasak olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تعرف أنّه لايُسمح بوجود هذه المواد الخطرة هنا! |
Dostum, o soyguncunun Mauricio'nun ölümü ile bağlantılı olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تباً، تعرف أنّه ربما قد تكون السرقة ومقتل (موريسيو) مرتبطين. |