Buradaki herkes bir şeyler biliyor. | Open Subtitles | أنت تعرف شيئًا الجميع هنا يعرف شيئًا |
bir şeyler biliyor olmalısın. Oğlumu geri almamın bir yolunu biliyor olmaısın. | Open Subtitles | .تعرف شيئًا .طريقة ما أستعيد بها ابني |
Benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. Hatta kendi ailenle ilgili bile bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئًا عني، بل إنّك لا تعرف أوّل شيء عن عائلتك حتى |
Bak, bildiğini sandığın şey her neyse aslında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أصغِ، أيّ ما تظنّ نفسك تعرفه فأنت في الحقيقة لا تعرف شيئًا على الإطلاق |
Alkollü araba kullanma olayından daha büyük bir şey biliyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنها تعرف شيئًا آخر أكبر حتى من قيادتها للسيارة تحت الثمالة |
Ama bir şeyler bildiğini hissediyorum ve ne olduğunu söylemiyor. | Open Subtitles | ولكن لدي إحساس أنها تعرف شيئًا ما ولكنها لن تتكلم |
Çünkü Bayan Barlow'dan haberin yok. | Open Subtitles | هذا لأنك لا تعرف شيئًا عن السيدة (بارلو) |
Bir şeyi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أردتك أن تعرف شيئًا |
Sorguda fiziksel temasla ilgili hiçbir şey bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرف شيئًا عن الإتصال الجسدي أثناء الإستجواب؟ |
Şimdi izninle, hakkında hiçbir şey bilmediğin ikinci işimi yapmam lâzım! | Open Subtitles | الآن اعذرني، علي فعل عملي الثاني، والذي لن تعرف شيئًا عنه. |
O kadın bir şeyler biliyor. | Open Subtitles | إنها تعرف شيئًا |
Annem bununla ilgili bir şeyler biliyor. | Open Subtitles | والدتي تعرف شيئًا عنها. |
Alice Morgan ile ilgili bir şeyler biliyor bu kadın. | Open Subtitles | إنها تعرف شيئًا عن (أليس مورجان) |
- Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. Seni şu an öldürebilirim. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئًا عني، بإمكاني قتلك الآن. |
Bana hakkında her şeyi anlattın ve benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun... | Open Subtitles | لقد اخبرتني بكلّ شيء عنك و أنتَ لا تعرف شيئًا عنّي |
hiçbir şey bilmiyorsun Japonca'nın dilsel nüansları | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئًا عن الفوارق اللغوية الدقيقة عند اليابانيين |
Neyse, duvardaki görüntülerle ilgili bir şey biliyor musun diye sordum. | Open Subtitles | -أود أن أرى ذلك . -على أية حال ، سألتُ لأتبيَّن إن كنت تعرف شيئًا عن حائط الصُّور هذا. |
Ayrıca bir cep telefonunu takip etmenizi isteyeceğim sizden. Paul cinayetiyle ilgili bir şey biliyor ve şu anda tehlikede olabilir. | Open Subtitles | نريد أيضًا أن تتعقّبي هاتفًا، فتاة لربّما تعرف شيئًا عن مقتل (بول) ومن لربّما يكون في مشكلة. |
İşe yarar bir şey biliyor olmalısın. | Open Subtitles | لابد وأنك تعرف شيئًا مفيدًا |
Bir şey bilmediğini her söylediğinde bir şeyler bildiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | كُل مرة تقول فيها أنك لا تعرف أي شيء يجعلني أفكر في أنك تعرف شيئًا |
Bir şeyler bildiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تعرف شيئًا. |
Bu konuda hiç bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنّك لا تعرف شيئًا حول كيف تربيت. |
- Benim hakkımda bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئًا عني |
- Tüm bunlardan haberin yok yani? | Open Subtitles | -ألا تعرف شيئًا عن هذا؟ |
Bir şeyi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف شيئًا. |
Hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تعرف شيئًا افعل ما أخبرتك به |
Zamanda yolculuk yaptın çünkü ne işe yaradığını bilmediğin şeyi hakkında hiçbir şey bilmediğin bir şeytandan koruyorsun. | Open Subtitles | سافرت عبر الزمن لحماية شيء لا تدري ماهيته من كائن شيطاني لا تعرف شيئًا عنه؟ |