Turk ve ben lanet bir soğan sayesinde tanıştık. Ben bunu daha çok ilişkimiz için bir metafor olarak görüyorum. Lezzetli bir şey ama çok da sağlıklı değil. | Open Subtitles | (ترك) وأنا تعرّفنا بواسطة بصل مقلي بل استخدمها كإستعارة لعلاقتنا، لأنها لذيذة لكن غير صحية |
Evet, tanıştık. | Open Subtitles | أجل، لقد تعرّفنا. |
Jake'den çok hoşlanmıştı, böylece onunla tanıştık. | Open Subtitles | إنها حقاً ولعت بـ(جيك) لذا تعرّفنا عليها |
Bulduğumuz 18 cesetin kimliklerini tespit etme işini tamamladık. İçlerinden 13 tanesi çeşitli suçlardan hüküm giymiş. | Open Subtitles | تعرّفنا على جميع جثث الضحايا الـ18 الكاملة ولـ13 منها سجلات إجراميّة |
O sahte fotoğraf işini ayarlayan kişinin cep telefonunu teşhis ettik. | Open Subtitles | لقد تعرّفنا على هاتف الشخص الذي أعدّ تلك الصُورة المُزيّفة، |
Ee'si madem artık doğru düzgün tanıştık yapacağım, Mickey Donovan. | Open Subtitles | ...و الآن وقد تعرّفنا بشكل أفضل سأفعلها |
Az önce tanıştık. | Open Subtitles | تعرّفنا للتوّ. |
- Biz de yeni tanıştık. | Open Subtitles | -لقد تعرّفنا على بعض للتّو . |
- Savunma Bakanlığı tesisine giren intihar bombacılarının kimliklerini tespit ettik. | Open Subtitles | لقد تعرّفنا على المفجّريْن الذيْن اقتحما منشأة وزارة الدّفاع. |
Yani bu kızın kimliğini tespit edersek nereden geldiklerini anlarız mı diyorsun? | Open Subtitles | تقولين أنه لو تعرّفنا على الفتاة، سنكتشف آخر مكان تواجدوا فيه؟ |
Haberler iyi. Kalan iki şekil değiştiriciyi teşhis ettik. | Open Subtitles | خبر سارّ، تعرّفنا على آخر متحوّلين |