"تعلمين أنني" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğumu biliyorsun
        
    • bilirsin
        
    • biliyorsun ki
        
    • biliyorsunuz
        
    • Biliyor
        
    • biliyordun
        
    • de biliyorsun
        
    • ettiğimi biliyorsun
        
    Haklı olduğumu biliyorsun, değil mi? Ben sana yapsam hoşuna gider miydi? Lütfen! Open Subtitles أنت تعلمين أنني محق ماذا لو كنت أفعل هذا معك ؟
    Duruşmadan önce gergin olduğumu biliyorsun. Open Subtitles تعلمين أنني أصبح متوتراً جداً قبل المحاكمة
    bilirsin, matematik ve bilimden çok hoşlanırım çünkü bence çoğunlukla bayağı... mantıklı biriyimdir. Open Subtitles تعلمين أنني دائماً ما أحببت الرياضيات و العلوم, و أظن أنه لأن غالب الوقت, انا شخص عقلاني جداً.
    Ve biliyorsun ki başına kötü bir şey gelmesine asla izin vermem. Open Subtitles و أنت تعلمين أنني لن أسمح أن يحصل له أي أمرٍ سيء
    Çünkü biliyorsunuz, onun gözüne girmek için dişimle tırnağımla kazarak çalışıyorum. Open Subtitles عندما تعلمين أنني احارب من أجل أن أبهرها؟
    Ama Biliyor musun, kafamı vurduğumdan beri hiçbir şeyin tadını alamıyorum. Open Subtitles لكن تعلمين أنني لا أستطيع تذوق شيء بعد أن ضربت رأسي
    Dur dediğinde durmayacağımı biliyordun, değil mi? Open Subtitles لقد كنتي تعلمين أنني لن أفوّت فرصة كهذه, أليس كذلك؟
    - Kendimi affettirmeye çalışmıyorum ama değiştiğimi sen de biliyorsun. Open Subtitles رباه - اسمعي, أنا لا أحاول إعطاء التبريرات - لكنك تعلمين أنني تغيرت
    Kadın! Kurabiyelerden nefret ettiğimi biliyorsun! Open Subtitles أيتـها العـاهرة , تعلمين أنني أكره البازلاّ
    Benim bir terapist olduğumu biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنتِ تعلمين أنني مُعالج نفسي ، أليس كذلك ؟
    Ne kadar ikna edici olduğumu biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلمين أنني يمكن أن أكون مقنعا للغاية
    Ben gitmek zorunda olduğumu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles تعلمين أنني يجب أن أذهب ،صحيح ؟
    Haklı olduğumu biliyorsun. Bunu daha öncede yaşadım. Open Subtitles تعلمين أنني محق مررت بهذا من قبل
    Türbülans varken kesemem. Ateist olduğumu biliyorsun. Open Subtitles إنني لا أستطيع الإسترخاء مع وجود مطبات هوائية، أنتِ تعلمين أنني ملحد!
    Her zaman doğru söylemediğimi bilirsin. Open Subtitles اسمعي، أنت تعلمين أنني لا أقول دائماً الشيء اللائق
    Kim olduğumu biliyorsan Pochaut Medecine'den haberdar olduğumu da bilirsin. Open Subtitles إذا تعرفين من أنا فأنت تعلمين أنني على دراية
    Ama, eğer eski tarz istersen, bilirsin, ben tam eski tarzımdır o zaman şafağı bekleyip, güneş doğarken birbirimizi biçebiliriz. Open Subtitles لكن إن رغبت أن تتبعي المدرسة القديمة بها وأنت تعلمين أنني أيضا من تلك المدرسة القديمة فبإمكاننا الإنتظار حتي بزوغ الفجر لنقطع بعضنا إربا فى شمس النهار
    biliyorsun ki sana diğer kadınlarıma baktığım gözle bakamam. Open Subtitles تعلمين أنني لا أقدر على اعتبارك كواحدة من نسائي الأخريات
    Ne hakla soruyorsun. biliyorsun ki iyi değilim, seni küçük yılan. Open Subtitles الفتاة التي سألتني عنها تعلمين أنني لست موافقة على هذا
    Ama şimdi ikinizi de korumaya çalıştığımı biliyorsunuz. Open Subtitles لكنك , الأن تعلمين أنني أحاول حمايتكم أنتم الاثنين
    Efendim daha önce birçok gizli görevde yer aldığımı biliyorsunuz, değil mi? Open Subtitles ... سيدي ، أنت أنتِ تعلمين أنني اعتدت .. على العمل في نقاط محددة كعميل متخفي ، أليس كذلك ؟
    Öyleyse sana işe yarar bir şey vermeyeceğimi Biliyor muydun? Open Subtitles إذاً فقد كنتِ تعلمين أنني لن أعطيكِ شيئاً ذا قيمة
    Benim gideceğimi biliyordun, neden kendini tarif ettin? Open Subtitles إن كنت تعلمين أنني أنا التي كنت سأذهب فلماذا وصفت نفسك؟
    Bunu sen de biliyorsun ve Tara'yı çok ama çok seviyorum. Open Subtitles تعلمين أنني كذلك وأنا أحب "تارا" جداّّ
    Artık yeşil sebze yok tamam mı? Nefret ettiğimi biliyorsun. Open Subtitles لا مزيد من الخضراوات الخضراء, اتفقنا, تعلمين أنني أكرهها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more