| Jimmy, tuhaf aileni severim bilirsin ama eğer büyük annene çakıyorsan gerçekten büyük bir sorunumuz var demektir. | Open Subtitles | جيمي أنت تعلم أنني أحب عائلتك الغريبة ولكن مغازلتك لجدتك ستكون القشة التي قصمت ظهر البعير |
| Ben çocuklara şeker dağıtacağım. Çok severim, bilirsin. Güzel. | Open Subtitles | سأعطي فقط الحلوى للأطفال، أنت تعلم أنني أحب ذلك |
| Ben yaparım o zaman. Tıngırdatmayı severim bilirsin. | Open Subtitles | سأفعلها أنا إذن ، أنت تعلم أنني أحب تلك الأمور |
| Seninle çalışmayı sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، أنت تعلم أنني أحب العمل معك ؟ |
| Sen de bulaşıkları yıkamayı sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلم أنني أحب غسل الأطباق |
| Çedarlı bifteğe bayıldığımı biliyorsun Johnny! Hepsi senin olsun! | Open Subtitles | (تباً، (جوني تعلم أنني أحب بقرتي و أجبانها |
| - Atlara bayıldığımı biliyorsun. | Open Subtitles | - تعلم أنني أحب الخيول |
| O yüzüğü sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنني أحب هذا الخاتم |
| O adamları sevdiğimi biliyorsun ama dünya Şeytan Dean varken de dönebilirdi. | Open Subtitles | أنت تعلم, أنني أحب هذين الشابين لكن العالم كان سيتابع الدوران بـ (دين) الشيطان به |
| - O yüzüğü çok sevdiğimi biliyorsun! | Open Subtitles | - تعلم أنني أحب ذلك الخاتم - |