Bu merkez hakkında çok şey biliyorsun ... bu tesis, savunmalarımız. | Open Subtitles | أنت تعلم الكثير عن هذه القاعدة و إمكاناتها و دفاعاتنا |
Yani sen kitaplar falan hakkında çok şey biliyorsun. | Open Subtitles | انه فقط.. انت تعلم الكثير عن الكتب او شيئا كهذا |
Ona yardım etmeyin. Zaten çok şey biliyor. | Open Subtitles | لا تعطيها أيّ مساعدة أنها تعلم الكثير الأن |
Bu arada Betsy seks hakkında çok şey biliyor. | Open Subtitles | بالمناسـبة أعتقد أنها تعلم الكثير عن اقامة العلاقة |
Onun hakkında çok fazla şey biliyorsun yine de buradayız. | Open Subtitles | أنت تعلم الكثير عنه وها نحن ها هُنا |
Bize pek bir şey anlatmazdı ama sizinle birlikte 2 ayda çok şey öğrendi ardından 2 yıllık eğitimini tamamladı. | Open Subtitles | لم يخبرنا الكثير و لكن تعلم الكثير خلال شهرين معك أكثر ممّا تعلمه في عامين من التدريب |
Genie, duygular konusunda hala öğreneceğin çok şey var. | Open Subtitles | ما زال عليك تعلم الكثير عن العواطف البشرية |
Bu gemi hakkında çok şey biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | اسمع, انت تعلم الكثير عن المركب, اليس كذلك؟ |
çok şey biliyorsun Paul. | Open Subtitles | أنت حقاً تعلم الكثير من الحقائق يا بلارت |
Sen benim hakkımda pek çok şey biliyorsun ama ben senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم الكثير عني وأنا لا أعلم أي شيئ عنك |
Bunu hakkında çok şey biliyorsun, neden sen yapmıyorsun? | Open Subtitles | انت تعلم الكثير عن هذا الأمر، لم لم تقم به؟ |
S.S Claridon hakkında çok şey biliyorsun değil mi? Herkesten fazla. | Open Subtitles | "انت تعلم الكثير عن هذه سفينة "س.س كلارادين |
"Fen dersi! Fen hakkında ne çok şey biliyorsun!" | Open Subtitles | العلوم ، أنت تعلم الكثير بشأن العلوم |
Herhalde ilaçlarını falan almadı ama onun hakkında çok şey biliyor gibi. | Open Subtitles | من المحتمل أنها توقفت عن شرب أدويتها، لكنها تعلم الكثير عنه |
Bununla ilgili çok şey biliyor gibisiniz. | Open Subtitles | يبدو أنك تعلم الكثير عن هذا الأمر |
DeGuerin'i satın almışlar. Tanığım çok şey biliyor. | Open Subtitles | ديجرين" مرتشي" وشاهدتي تعلم الكثير من الخبايا |
Birisi sana tuzak kurmak için çok büyük bir belaya bulaştı ve şimdi sen çok fazla şey biliyorsun. | Open Subtitles | شخص لجأ إلى مقدار كبير جداً من الورطة لإيقاعك، والآن... الآن أنت تعلم الكثير |
çok fazla şey biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلم الكثير |
Organizasyon hakkında çok şey öğrendi. | Open Subtitles | إنها تعلم الكثير عن المنظمة |
Ona sataşmayı bıraksan ondan öğreneceğin çok şey var. | Open Subtitles | تعلمين, إذا توقفتي عن العناد يمكنك تعلم الكثير منها |
Evlilik hakkında bir şey bilmese de, pastalar hakkında çok şey bildiği kesin. | Open Subtitles | شاهدتهذافي برنامج"أوبرا" إنها لا تعلم الكثير بشأن الزواج , لكنها بالتأكيد تعلم القليل بشأن الكعك |
Madem bu kadar çok şey biliyorsan, neden kendin bulamıyorsun? | Open Subtitles | إن كنت تعلم الكثير لم لا تبحث عنه بنفسك ؟ |
Bilirsin, insanlar köpeklerden bir çok şey öğrenebilir. | Open Subtitles | يمكن للناس تعلم الكثير من الكلاب |