Ama bu kadın bana tanıdığım hiçbir, kadının yapamadıklarını yapıyor. | Open Subtitles | انها تقوم بعمل أشياء لي لم تعملها لى اى امراة قابلتها |
Ancak işin iyi tarafına bakarsak, zaten bunu herkes yapıyor. | Open Subtitles | لكن أتوقع بالجانب الأيجابي أن كل الناس عم تعملها |
Tütün endüstrisi bunların hepsini yaptı ve yiyecek endüstrisi de aynı şeyleri yapıyor. | Open Subtitles | عملها مصانع التبغ بالقبل ومصانع الاغذيه تعملها الآن |
Belki o yaptığın şeyleri bana da öğretebilirsin. | Open Subtitles | على أي حال أنا كنت أفكر أنه ربما يمكنك أن تعلمني تلك الامور الرائعة التي تعملها. |
Peynirli kek, senin yaptığın kek Sendeki o kek | Open Subtitles | كعكة الجبن , الكعكه التي تعملها تحصل عليها |
- O daha güzel yapıyor, tamam mı? | Open Subtitles | تعملها بشكل أفضل, حسنا؟ |
Sen düşünüyorsun o yapıyor. | Open Subtitles | فكروا في شيء والبدلة تعملها |
Şirketimiz, bunu Bayan Loeb'e jest olsun diye yapıyor. | Open Subtitles | (شركتنا تعملها كـ معروف للسّيدة (لوب |
Bu saçmalıklar... bu yaptığın şeyler. | Open Subtitles | هذه الأعمال السخيفة التي تعملها |
Ve onun için yaptığın şeyleri de seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أحب الأعمال التي تعملها لأجله |