Biri için çalışıyorsun, o arabaya binmeni kim söyledi? | Open Subtitles | لقد كنتَ تعملُ لصالح أحدهم مَنْ أخبركَ أن تستقلّ تلك السيّارة؟ |
Artık düşman için çalışıyorsun, ha? | Open Subtitles | أنتَ تعملُ لدى العدوّ الآن , أليسَ كذلك ؟ |
Çizimlerdi, müzik aletleriydi soyluları memnun etmek için sıkı çalışıyorsun. | Open Subtitles | الرسومات والأدوات. أنت تعملُ بجدّ من أجل إرضاء النبلاء. |
Ben de senin burada çalıştığını zannettiğini biliyorum. Ama, inan bana yanılıyorsun. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنّكَ تعتقدُ أنّكَ لا تزال تعملُ هنا، ولكنّكَ لست كذلك. |
Bugün gazetelere bir göz atmanız ile bu ilkelerin hala tamamıyla çalıştığını görebilirsiniz. | TED | وستكشف لكم لمحة سريعة في صحف اليوم بأنه لا تزال هذه المبادىء تعملُ بالكامل حتى يومنا هذا. |
Bu noktada size iyi bir haberim var, kızların, kendilerini önemli ve sevilmiş hissettikleri bir yer olabilmek için aktif olarak çalışan okullar mevcut. | TED | الأخبار السارة هي أن هناك مدارس التي تعملُ بفعالية لتأسيس أنفسها كأماكن للفتيات لرؤية أنفسهن كشيء غير مُباح ومحبوب. |
Hala geç saatlere kadar mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما زلتَ تعملُ مُتأخراً، أليسَ كذلك؟ |
Hala onun üzerinde çalışıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تزال تعملُ على ذلًك، اليس كذلك؟ |
Saatlerdir köle gibi çalışıyorsun. | Open Subtitles | يبدو بأنك قد كنت تعملُ شاقاً لساعات |
Avukatımsın ve benim için çalışıyorsun, bunu yapamazsın. | Open Subtitles | إنكِ محاميّ. إنك تعملُ لدي. -لايُمكنُكَ فعلُ ذلك. |
Onlar için çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعملُ لصالحهم. |
Sinema Dört'te çalışıyorsun değil mi? | Open Subtitles | إنكَ تعملُ بـ"سينما فور",صحيح؟ |
Çok geç çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعملُ حتى وقتٍ متأخر. |
Burada mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل أنتَ تعملُ هُنا ؟ |
Ne zamandır çalışıyorsun orada? | Open Subtitles | منذُ متى وأنتَ تعملُ هناك ؟ |
Ne üzerinde çalışıyorsun? | Open Subtitles | مالذي تعملُ عليه؟ |
Polis için mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تعملُ أنت لدى الحكومة؟ |
- Tüm bu birimlerin bağımsız olarak çalıştığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أن هذه الخلايا .تعملُ بشكلٍ منفرد - .أجل - |
Bir kadın. Bir ofiste çalıştığını sanıyorum. | Open Subtitles | . امرأة، أظنّها تعملُ بمكتبٍ ما |
Bu aletlerin nasıl çalıştığını biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفُ كيفَ تعملُ أياً مِن هذه الآلات؟ |
Başkanı zehirlediğini ve Sophia ile çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكَ سمّمتَ الرئيس أعلمُ أنّكَ تعملُ مع (صوفيا) |
Yemek salonunda çalışan kızı tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم أن فتاة واحدة هيا التي تعملُ في قاعة الطعام؟ |