Ama IT'nin Paula'nın üzerinde çalıştığı veri akışına erişmesi gerekiyor. | Open Subtitles | وضعت الفريق للحصول على البيانات التى كانت تعمل عليها بولا |
üzerinde çalıştığı parça. Yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إنها مقطوعة تعمل عليها, لقد قالت أنها احتاجت مساعدتي. |
Teknolojide en iyilerin, yeni teknolojileri tartıştığı, şirketlerinin ne üzerinde çalıştığı hakkında bir sempozyum. | Open Subtitles | انها ندوة حيث يقوم أعظم العقول فى مجال التكنولوجيا ببحث التكنولوجيا الجديدة التى تعمل عليها شركاتهم |
Bir kız. Bu, sen emekli olmadan önce üzerinde çalıştığın davaya benziyor. | Open Subtitles | فتاة، القضية تشبه قضية كنت تعمل عليها قبل تقاعدك. |
üzerinde çalıştığın bilmem gereken yan projelerin var mı? | Open Subtitles | ألديك أية مشاريع جانبية تعمل عليها وربما يجب أن أعرف بشأنها؟ |
Üstünde çalıştığı son vaka neydi? | Open Subtitles | ماذا كانت آخر قضية هي تعمل عليها ؟ أتعلم أيها الشهم ؟ |
Linda sadece, son zamanlarda üzerinde çalıştığı komik bir karakteri canlandırıyordu. | Open Subtitles | ليندا كانت تمثل فقط شخصية مضحكة كانت تعمل عليها |
üzerinde çalıştığı bir hayata döndürme büyüsü ile ilgili yazılar var. Onu ben de gördüm. | Open Subtitles | ثمّة شيء عن تعويذة إحياء كانت تعمل عليها |
üzerinde çalıştığı bir hayata döndürme büyüsü ile ilgili yazılar var. | Open Subtitles | ثمّة شيء عن تعويذة إحياء كانت تعمل عليها. |
Bu kadının üzerinde çalıştığı dava. | Open Subtitles | تلك هي القضية التي كانت تعمل عليها هذه المرأة |
Haplar üzerinde çalıştığı bir deneyden. | Open Subtitles | تلك الحبوب تعود إلى تجربة كانت تعمل عليها |
Büyük ihtimalle üzerinde çalıştığı bir davayla ilgilidir. | Open Subtitles | على الأغلب سيتناقشون حول قضيـة تعمل عليها |
Bu, organizasyonumun üzerinde çalıştığı şeylerden biri: aynı bölgedeki insanların birbirleriyle iletişim kurmasına ve yardımlaşmasına olanak sağlayacak yerel bazlı iletişim altyapısı. | TED | وهذه أحد الأشياء التي تعمل عليها مؤسستي الآن، البنية التحتية للاتصالات المحلية القائمة على تحديد المكان، التي تسمح لسكان نفس المنطقة بالتواصل فيما بينهم وتقديم المساعدة لبعضهم البعض. |
üzerinde çalıştığın problemin, sıradışı biçimde zor mu yoksa temelden çözülemez mi olup olmadığını asla bilemeyeceksin. | Open Subtitles | لن تعرف إن كانت المشكلة التي تعمل عليها غاية في الصعوبة أو غير قابلة للبرهان من الأساس. |
üzerinde çalıştığın dava hakkında konuşalım mı? | Open Subtitles | لماذا لا نتحدث حول القضية التي تعمل عليها حاليا |
Çocuklara üzerinde çalıştığın yeni hareketleri gösterirsin. | Open Subtitles | حتى تُعلم الفتية الحركات الجديدة التي تعمل عليها ؟ |
Trubel'ın gitmeden önce Üstünde çalıştığı liste buydu. | Open Subtitles | هذه القائمه التى كانت تربل تعمل عليها قبل ذهابها |
- Üstünde çalıştığı resim... | Open Subtitles | اللوحة التي كانت تعمل عليها في النهاية |
üstünde çalıştığın davadan bahset bana. Hani şu beni aramaktan alıkoyan. | Open Subtitles | أخبرني عن القضيه التي تعمل عليها تعرف,التي منعتك من الاتصال |
Belki de Üzerinde çalıştığınız problemin çözümünü bulamıyorsunuz. | TED | أو ربما لا يمكنك العثور على حل للمشكلة التي تعمل عليها. |
Will, şimdi ne üzerinde çalışıyorsun? | Open Subtitles | حسنا,ويل ما القصه التى تعمل عليها الآن ؟ |