Evet... Ama bu çalıştığı çoğu erkek için geçerli bir durum. | Open Subtitles | اجل، لكن هذا سينطبق علي كثير من الرجال الذين تعمل لديهم |
Onunla birlikte adına çalıştığı insanlar ülkenin elektrik şebekelerini kapatıp iletişimi bitirebilirler ya da daha kötüsünü yapabilirler. | Open Subtitles | باستخدامه، يستطيع من تعمل لديهم أن يغلقوا شبكات الطاقة لبلدٍ ما، ويعطّلوا اتّصالاتها، أو أسوء من ذلك. |
Nadia çalıştığı kişilerin istediği bir şeyin babamda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرتني ان ابي لديه شيء يريده الاشخاص الذين تعمل لديهم |
O, onlar için çalışıyor. Onlardan biri değil. | Open Subtitles | هي تعمل لديهم ، هي ليست واحدة منهم |
- Ama kız hala onlar için çalışıyor. | Open Subtitles | -لكنها مازالت تعمل لديهم |
Anna Gunstott onlar için çalışıyor. | Open Subtitles | إن (آنا جنستوت) تعمل لديهم |
Kimin için çalışıyorsan sana bu iş için yeterince para vermiyorlardır. | Open Subtitles | أياً كان من تعمل لديهم , لا أظن أنهم يدفعون لك مايكفي نظير ذلك. |
Beni kime çalışıyorsan onlara götür. | Open Subtitles | خذني فقط إلى من تعمل لديهم |
Chavez'in çalıştığı kişiler. | Open Subtitles | الاشخاص الذين تعمل لديهم شافيز |
çalıştığı adamlardan bize bahsetti. | Open Subtitles | الذين تعمل لديهم |