Hıristiyan inancını henüz kabul etmeyen bütün ileri gelenler vaftiz edilecekler. | Open Subtitles | كلّ كبار الشّخصيات الذين لم يعتنقوا الدّيانة المسيحية بعد يجب تعميدهم |
Burası erdemli paganların ve vaftiz edilmemiş bebeklerin bulunduğu diyar. | Open Subtitles | هذا هو عالم الوثنيّن و الأطفال الذين لم يتمّ تعميدهم |
Evet, hadi bikinimle vaftiz olayım. | Open Subtitles | نعم , اسمحوا لي أن الحصول على تعميدهم في بلدي بيكيني. |
Tanrı, vaftiz edilmemiş olmalarına rağmen onları cennete alacak. | Open Subtitles | والرب, سيدخلهم جميعاً الى الجنة حتى وإن لم يتم تعميدهم |
Ama bazı Yahudiler Hıristiyan inancımıza göre vaftiz edildi. | Open Subtitles | ولكن بعض اليهود تم تعميدهم إلى عقيدتنا المسيحية |
- Bir kere vaftiz edildikten sonra hayır. | Open Subtitles | -يعود أطفال الآيميش طوال الوقت -ليس بعد ما يتم تعميدهم |
Git o zaman ve tüm uluslarda takipçi edin, onları Peder'in adına vaftiz et | Open Subtitles | أذهب لذلك وأصبح تابع من جميع الأمم، تعميدهم باسم الآب... |
Bak Ed, bu durum biraz karmaşık çünkü çocuklar vaftiz olmamış. | Open Subtitles | إسمع (آد)، أن هذه قضية معقدة لأن الأطفال لم يتم تعميدهم بالكنيسة. |
Hepsi birlikte vaftiz olmuş. | Open Subtitles | تم تعميدهم جميعا في وقت واحد |
Beş çocuğum da orada vaftiz edildi. Peder Dan beni sever. | Open Subtitles | أعني لدي خمسة أطفال تم تعميدهم هناك والكاهن (دان) يحبني |
Ben... vaftiz... | Open Subtitles | "لم يتم "تعميدهم |
vaftiz oldun ve... | Open Subtitles | ثم كنت تعميدهم , و... |