"تعني أنه" - Translation from Arabic to Turkish

• demek istiyorsun
• gösteriyor

Ne demek istiyorsun?
ما كان هذا ؟ ماذا تعني أنه ليس بإستطاعتك فعل هذا ؟

Ne, bir tür askeri harekat mı demek istiyorsun?
هل تعني أنه قد حدث معهم تعديل في الخطة؟

Acildeki doktorlara göre normal demek istiyorsun.
تعني أنه بدا طبيعياً لطبيب الطوارئ

Bu, çakmağı adaya bırakacağını gösteriyor.
هذه الكذبة بخصوص القداحة تعني أنه سيضعها في الجزيرة

Dizlerindeki yıldızlar, kimsenin önünde diz çökmediğini gösteriyor.
النجوم على ركبته تعني أنه لن يركع أبداً لأي شخص

Yani, buna kendi gönüllü oldu demek istiyorsun.
أنت تعني أنه سيرسل نفسه الى الميدان

- '*İp sersemi' demek istiyorsun?
هل تعني أنه فقد الضربة القاضية ؟

Sokağa atılmak demek istiyorsun.
تعني أنه كان مذعورا

Şimdi kalbi kırık değil mi demek istiyorsun?
هل تعني أنه لم يُكسر الأن ؟

Değişecek derken ne demek istiyorsun?
ماذا تعني أنه سيتغير؟

Asıl senin için önemli bir şey yapmıyor demek istiyorsun.
تعني أنه لا يقدم شيئاً مفيداً

İdrardaki düşük katekolamin yahudilerde feokromasitoma olmadığını gösteriyor.
الكاتيكولامينات المنخفضة في البول تعني أنه لا يوجد ورم في لب الكظر لديها

Yani tüm bu sıfırlar Paddy'nin kokain alamadığını gösteriyor.
إذاً كل هذه الأصفار تعني أنه لم يستطع شراء الكوكائيين

Şaka telefonları ebeveynlere karşı sadist olduğunu gösteriyor.
مكالمات السخرية تعني أنه سادي تجاه الأهل

Bu yeni testler sonunda iyileştiğini gösteriyor olmalı.
تلك الفحوصات الجديده لابد بأنها تعني أنه بدأ يتعافى

Bu ihanet, kontrolden çıktığını gösteriyor.
هذه الخيانة تعني أنه أصبح مارقاَ