"تعني شيئا" - Translation from Arabic to Turkish

• bir anlamı
• bir şey ifade
• hiçbir anlamı
• bir anlam
• hiçbir şey ifade
• bir manası
• bir anlama
• bir anlamları

Hayır, bence bu adam için hortumun özel bir anlamı var.
كلا أعتقد أن العاصفة في الواقع تعني شيئا ما لهذا الشخص

Paris bana çok iyi davrandı ama sen olmayınca bir anlamı yok.
باريس ممتازة لي لكن بدونك هي لا تعني شيئا

Yani, bunun etikette Marcos'a bir şey ifade etmesi gerek.
أعني، هذه يجب ان تعني شيئا ما لماركوس في الشركة

Sizdeki mektupların hiçbir anlamı yok, senle ben, her ikimiz de bunu biliyoruz.
تلك الخطابات لا تعني شيئا انت وانا كلانا نعرف ذلك

Sadece sana bakıyorum. Özel bir anlam taşımıyor.
وأنا أنظر إليك خلال الحديث إنها لا تعني شيئا

Şekiller ve renkler onun için hiçbir şey ifade etmiyor.
فالأشكال والألوان لم تكن تعني شيئا بالنسبة له

Bu kelimelerin bir anlamı olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
أنت تفهمين ان هذه الكلمات يجب أن تعني شيئا

Ama habersiz olmazsa ev ziyaretlerinin bir anlamı kalmaz.
لكن زيارات المنزل لا تعني شيئا أن لم تكن مفاجئة.

Demek istediğim bu kitapların onlar için... bir anlamı olmalı değil mi?
اعني هذه الكتب لابد وانها تعني شيئا لهم ايضا اليس كذلك؟

- Bu kadar satmasa fiyatların bir anlamı olmazdı.
الأثمنة لا تعني شيئا مالم نبع اللوحات

bir anlamı yok. Bir kağıt parçası.
انها لا تعني شيئا انها مجرد قصاصة ورقية

Senin şöhretinin ve solcu politikalarının burada hiç bir anlamı yok.
شهرتك وسياستك اليسارية ! لا تعني شيئا هنا

Sanki sana bir şey ifade ediyormuş gibi nasıl aileden bahsedebiliyorsun?
كيف يكون بأمكانك التكلم عن العائلة وكأنها تعني شيئا لك ؟

Böyle tehlikeler bu soytarılara bir şey ifade etmez.
هذه المشاكل لا تعني شيئا بالنسبة لهؤلاء المهرجين

Bir hayatın iyiliği için başka hayatları harcamak bir şey ifade etmez, benim için de, Teal'c için de.
ان الحياه فقط لغرض الحياه لا تعني شيئا لي أو لتيلك

Kızımı ilgilendiren hiçbir şey kalmadı. Mektupların hiçbir anlamı yok.
هذا لا شأن له بابنتي الخطابات لا تعني شيئا

Kehanetler herkese tatbik edilebilir yoksa hiçbir anlamı olmazdı.
ونبوءات يجب أن تنطبق على الجميع أو أنها لا تعني شيئا.

İster al ister alma ama bana bir anlam teşkil ediyormuş gibi "ortak" deme.
إقبلها أو ارفضها ، لكن لا تناديني ، شريكي كما أنك تعني شيئا بها

Yani birlikte geçirdiğimiz bunca zaman senin için hiçbir şey ifade etmiyor muydu?
انشغالات الشخص إذا كل هذه السنوات مع بعض لا تعني شيئا ؟

Hayır, Everett ben seni seviyorum. Onun benim için hiç bir manası yok.
لا، ايفيريت ، انا احبك انها لا تعني شيئا بالنسبة الي حقا؟

bir anlama gelmeli, bir yeri göstermeli.
لابد وأنها تعني شيئا ما، تشير إلى مكانٍ ما

Bende bir çanta dolusu var. bir anlamları yok.
لديّ حقيبة مليئة بها انها لا تعني شيئا