Biliyormusun, bence onu kıskanıyorsun. Hâlâ kendini kasabanın en güzel, en şık kadını sanıyorsun. | Open Subtitles | لازلت تكره آشلي ويلكس أتدري، أظنك تغار منه |
Onu sarı kurdeleyi taktığından beri kıskanıyorsun! | Open Subtitles | انت تغار منذ ان ارتديت . الشريطه الصفراء |
Seni bana karşı dolduruyor çünkü beni ve vücuduna ve yüzüne yaptıklarımı kıskanıyor. | Open Subtitles | إنها تتلاعب بك لأنها تغار مني. ومن الأمور التي يمكنني فعلها بجسدك ووجهك. |
Sorunun ne olduğunu anladım. Onu gerçek bir erkek olduğu için Kıskandın. | Open Subtitles | أعرف ما المشكلة, أنت تغار لأنة رجل بمعنى الكلمة |
- Pekala. Mızmız, güvensiz, kıskanç gibi beni kıçımdan vuran bebeksin. | Open Subtitles | انت شخص متذمر , غير واثق بنفسك تغار مثل الطفل الصغير |
Belki bilinç altımda seni kıskandırmak istedim. | Open Subtitles | ربما أنا فقط لا شعورياً وافقت لجعلك تغار |
O gerçek bir erkek olduğu için onu kıskanıyorsun! | Open Subtitles | أعرف ما المشكلة, أنت تغار لأنة رجل بمعنى الكلمة |
Senin değilde benim en iyi arkadaşım olduğu için sen kıskanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تغار فقط لأنه أصبح صديقي لأنه أصبح صديقي المفضل بدلا عنك. |
Ünümü kıskanıyorsun davayı bu yüzden aldın. | Open Subtitles | و التي أنت تغار منها و هو خوفي أنه السبب الذي جعلك تستلم هذه القضيه |
-Anlayamıyorum. -O çıldırmış ! Sizi kıskanıyor! | Open Subtitles | أنا لا أفهم إنها مجنونة ، تغار منكى إنها لن تتوقف |
- Hâlâ anlamıyorum. - kıskanıyor musun? | Open Subtitles | ـ لا أعرف ماذا يعجبهم فيك ـ أنت تغار مني |
Bütün gün etrafım kadınlarla... çevrili ama o daha önce hiç gitmediğim bir ülkeyi kıskanıyor. | Open Subtitles | كل هؤلاء النساء من حولي في مكان عملي و هي تغار من دولة أجنبية لم أذهب لها من قبل |
Ama sonra uzun zaman sonra beni Kıskandın. JASPER'I UZUN SÜRE ÖP | Open Subtitles | قبلي جاسبر طويلا وبدأت تغار لأول مرة |
Kesinlikle Kıskandın, seni sapık. | Open Subtitles | أنت تغار بالتأكيد, أيها المنحرف. |
Güçlerim seninkilerden üstün diye Kıskandın tabii. | Open Subtitles | إنّما تغار لأنّ قواي أفضل مِن قواكَ |
Ama yine de biraz kıskanç olsan iyi olurdu. | Open Subtitles | رغم ذلك ، كان من الأفضل لو كنت تغار قليلاً |
Birbirinizi daha çok arzulamak için kıskandırmak! | Open Subtitles | تحاولان أن تجعلا كلاً منكما تغار كي تجعلا من نفسيكما مرغوبتان |
Clark, bana kıskandığını söyleme. Lana'ya aşıksın sanıyordum. | Open Subtitles | كلارك لاتقل لي أنك تغار إعتقدت ك لاتهم سوى بلانا |
-Hadi canım kıskanma Tek fantazinin ben olduğumu biliyorum | Open Subtitles | هيا عزيزي، لا تغار تعرف أنك خيالي الوحيد |
Sence ikimiz birlikte bir duş alırsak kıskanır mı? | Open Subtitles | هل تظن أنها قد تغار لو أنت و أنا قمنا بالإستحمام سويا؟ |
Hiç bir işaret yoktu ama o seni tamamen kıskanıyordu. | Open Subtitles | لم يكن لديك أي فكرة لكنها كانت تغار تماما منك |
Kız arkadaşın burda bizimle olduğun için kıskançlık göstermez mi? | Open Subtitles | هل تغار صديقتك إذا كنت برفقتنا ؟ |
İnanabiliyor musunuz, sizi kıskandı. | Open Subtitles | هل تصدقين أنها تغار منكِ |
Görmez miyim. Gözlerinden zehir akıyordu, fena kıskanmış. | Open Subtitles | لم أكن أبدا , السم في عينيها انها تغار جدا |
kıskandığın için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | هو مهندس مناظر. و أنت فقط تقول هذا لأنك تغار. |
Belki de sesini kıskanmıştır? | Open Subtitles | ماذا لو كانت تغار من صوتك وأنتِ تغنّين ؟ |
Ağzından o kadar çok sıçıyorsun ki, kıçın kıskanıyordur. | Open Subtitles | تتحدث الكثير من الخراء مؤخرتك يجب ان تغار. |