Bir daha böyle bir saçmalık yapma. Bir daha böyle anlaşma yok! | Open Subtitles | لا تفعل تفاهة جانيرو مرة اخرى ، لا مزيد من إتفاقات كهذه ، أتفهم ما أقوله ؟ |
Tamamen saçmalık! | Open Subtitles | أعني أن كل ما تفعله بشعرها هو مجرد تفاهة |
Sıradan biri gibi, bir insan gibi. Bu ne saçmalık böyle? | Open Subtitles | مثل شخص عادي مثل بشري، ما مدى تفاهة هذا ؟ |
Parti saçma olduğu için üzgünüm ama kuzeninle eğlendiğin için üzgün değilim. | Open Subtitles | أعتذر على تفاهة الحفلة ، لكنني لا أعتذر على قضائكِ وقتاً ممتعاً مع قريبتكِ |
Ben de sen hangi saçma şeyi yaparsan ona kızıyormuş numarası yapacağım. | Open Subtitles | وسأتظاهر بالغضب من أي تفاهة ستحاول قولها |
- Sıçarım böyle işe. | Open Subtitles | -ولكن هذه تفاهة |
önemsiz şeyler yüzünden onu azarlıyordum, sonra da kendimi çok kötü hissediyordum. | Open Subtitles | كنت أوبخه عن أي تفاهة يقوم بها بعدها أشعر بالسوء اتجاه نفسي |
Sonra rehabilitasyonun saçmalık olduğuna kanaat getirdi ve birlikte kaçıp gittiler. | Open Subtitles | و بعدها قرر أن أعادة التأهيل محض تفاهة و بعدها هربا معاً |
saçmalık! O Afganistan'da öldü. Onu Taliban öldürdü. | Open Subtitles | هذه تفاهة لقد مات في أفغانستان طالبان قتلوه |
Bu amatör saçmalık iyiye işaret. Eskiden disiplin vardı. | Open Subtitles | والآن تفاهة ذلك الهاوِ، فال خير إعتادنا أن يكون هناك بعض الإنضباط |
saçmalık bu. Bunun nedeni çok açık. | Open Subtitles | هذا هراء هذه تفاهة بكل المقاييس |
saçmalık! Tanrı bilir, bizi nereye götürüyordur. | Open Subtitles | تفاهة الله أعلم إلى أين يأخذنا |
Bu saçmalık. O çocuğun akli dengesi yerinde değil. | Open Subtitles | تلك تفاهة ذلك الفتى غير متزن عقليا |
Çünkü bu sadece bir saçmalık. Bunların hepsini söyle. | Open Subtitles | لأن هذا ما هي عليه، تفاهة قل كل هذا |
Bence tam bir saçmalık. | Open Subtitles | انها كلها تفاهة |
Aklına böyle boktan şeyler getirmen bile saçma. Benim ben! | Open Subtitles | حتى لا تخطر تفاهة كهذه في عقلك |
Birinin beni davet etmesi saçma mı? | Open Subtitles | هل في الأمر تفاهة اذا دعاني احد ؟ |
Bu çok saçma. | Open Subtitles | انها تفاهة احياناً لعمل الصواب |
- Rick... - Sıçarım ya. | Open Subtitles | -ريك) هذا تفاهة) |
Başkan yardımcılığı insanoğlu tarafından üretilmiş en önemsiz makamdır. | Open Subtitles | دور نائب الرئيس، هو الأكثر تفاهة على مر التاريخ |
Tüm o cinayet konuşmaları dedikodu. Bana sorarsan tamamen palavra. | Open Subtitles | كل ذلك الكلام عن القتل اشاعة, وان سالتني, تلك تفاهة |
Tüm Volantis yolunu her şeyin anlamsızlığını konuşarak mı geçireceğiz? | Open Subtitles | هل سنقضى الطريق إلى "فولانتيس" كله فى التحدّث عن تفاهة كل شىء؟ |