2.000 Yahudi çocuğunu ülkelerine kabul etsinler diye Amerika ile 7 aydır pazarlık yapıyoruz. | Open Subtitles | لقد تفاوضنا مع الامريكان لسبعة شهور بعدها قبلوا إستقبال ألفي طفل يهودي |
Bence iyi pazarlık ettik. | Open Subtitles | أعتقد أننا تفاوضنا على صفقة عادلة |
Skeci almak için onunla pazarlık ediyordum. | Open Subtitles | تفاوضنا معه لشراء واحدة من التخطيطات |
Teslim olmalarını müzakere ederken Almanya'ya, Belçika'yı işgal etmek için asker gönderirken görünemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكنهم رؤيتنا نرسلُ الجنود. لاحتلال منطقة في بلجيكا... لو تفاوضنا بالاستسلام. |
Ücreti, Bay Macon'la müzakere etmiştik zaten. | Open Subtitles | تفاوضنا من قبل مع السيد ماكون |
Tekrar görüşmek istediler. | Open Subtitles | ـ لقد تفاوضنا. |
Öyleyse pazarlık burada biter. | Open Subtitles | إذًا، قُضي تفاوضنا. |
- Hayır, oda fiyatı için pazarlık ettim. | Open Subtitles | -كلا, لقد تفاوضنا على سعر الغرفة. |
Fiyatlarla ilgili sadece Bay Macon ile pazarlık yapılır. | Open Subtitles | تفاوضنا حول السعر مع السيد (ماكون) |
Faytonuma atladığından beri seninle müzakere halindeyiz. | Open Subtitles | (أنيبا), تفاوضنا منذ لحظة نزولك من عـربتــك |
Tekrar görüşmek istediler. | Open Subtitles | .ـ لقد تفاوضنا |