"تفرقنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • ayrılırsak
        
    • ayrıldık
        
    • ayrı
        
    • ayıran
        
    • dağıldık
        
    • ayırsa
        
    • ayırmasına
        
    • birbirimizden
        
    Dinleyin, eğer ayrılırsak, Takano Tapınağı'nda buluşacağız. Open Subtitles إسمع، إذا تفرقنا نلتقي بعدها في مقام تاكنو
    Saklanacak bir sürü yer bildiğine eminim. Bence ayrılırsak daha hızlı buluruz. Open Subtitles متأكدة أن لديه اماكن كثير للإختباء بها اعتقد أن البحث سيكون اسرع إذا تفرقنا
    Biliyorum ama bak biz o kadar çok ayrıldık ki o kadar çok onun perişan olmasını görmek istedim ki... Open Subtitles نعم أعرف ولكن أنظري لقد تفرقنا العديد من المرات والعديد أردته أن يكون يائسا
    ayrıldık ve ben onu durduramadan arka tarafa gitti. Open Subtitles تفرقنا وانه توجهت نحو الوراء قبل ان استطيع ايقافه
    Yararı yok. Onlardan ayrı düştük artık. Ama neyse ki sen bizimlesin. Open Subtitles نعم, لا فائدة لقد تفرقنا , على الأقل نحن برفقتك
    Ve ikincisi bizi dünyanın her yerinde ayıran en derin şeylerden biri dildir. TED وثانيًا، إن اللغة هي واحدة من أصعب الأشياء التي تفرقنا في العالم.
    Ona dair yolda hiç bir iz yoktu bizde dağıldık Open Subtitles لم يكن لها اى اثر على الطريق الرئيسى، لهذا تفرقنا
    Annem ve babam birbirimizden ayrılırsak oraya gitmemi söylerlerdi hep. Open Subtitles لطالما أخبرني أبي وأمي أن أقصدها إذا تفرقنا قطّ.
    ayrılırsak daha fazla yeri arayabiliriz. Sende biliyorsun. Open Subtitles أتعلم أنه بإمكاننا تغطية مساحة أكبر لو تفرقنا
    ayrılırsak daha fazla yer ararız. Open Subtitles سنغطي مساحات أكبر لو تفرقنا.
    ayrılırsak daha fazla alanı inceleyebiliriz. Open Subtitles -يمكننا تغطية مساحات أكبر إن تفرقنا
    Ne olur ne olmaz diye ayrıldık ve ben ormanlık alanda yürüdüm. Open Subtitles تفرقنا للاحتياط, ثم مشيت إلى هنا عن طريق الغابة
    - birbirimizden ayrıldık. Open Subtitles كنا نمشي سوياً منذ البداية ، لقد تفرقنا تماماً
    Düşmanlarla savaşırken beni korumak için iki yöne ayrıldık. Open Subtitles بينما نقاتل الأعداء لحمايتي قد تفرقنا
    Bizler ayrı büyüdük, çünkü ben yokken o bir cerraha aşık olmuş. Open Subtitles تفرقنا لإنها وقعت في الحب مع جراح بينما لم أكن متواجد
    Doğruyu söylemek gerekirse, babanla bu kadar ayrı kalmamız çok zor oluyor. Open Subtitles لإحقاق الحق لقد تفرقنا أنا ووالدكِ كثيراً وهذا أمر شاق جداً جداً علينا
    Ekibimizden ayrı düşersek veya bütün o pahalı ekipmanın bozulması durumunda ne yapacağımızı bilmemiz için bunları öğrenmemiz gerekiyor. Open Subtitles نحتاج لأن نتعلم بهذه الطريقة في حال تفرقنا من الوحده أو في حال تعطل المعدات
    Dünyadaki teleskopları birbirine bağlama tekniği bizi ayıran bazı sorunları kolayca görmezden geliyor. TED وهذه التقنية التي نستعملها لربط التلسكوبات حول العالم تتجاوز نوعًا ما القضايا التي تفرقنا.
    Bizi ayıran... bu mesafeler... tekrar bulaşmamızı... imkansız kılıyor. Open Subtitles هذه المسافات التى تفرقنا أن نتقابل ثانيه غدا قد يكون أو لا يكون
    Bu yoldan geldik ve etrafa dağıldık. Open Subtitles جئنا نزولا على هذه الطريق ثم بعد دلك تفرقنا
    Zalim uzaklık eski dostlarımı benden ayırsa da arkadaşlık bağları hiç değişmeden sağlam kalacaktır. Open Subtitles المسافات تفرقنا بقسوة تفصل ما بيننا ...أصدقاء قدامى لي
    Yoo, gitmiyorsun hiçbir yere. Hannah'nın bizi ayırmasına izin vermem. Open Subtitles كلا, أنتِ لن تذهبين إلى أي مكان لن أسمح لهانا بأن تفرقنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more