"تفكر به" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünüyorsun
        
    • düşündüğünü
        
    • düşündüğün
        
    • aklından
        
    • düşünüyordun
        
    • düşündüğünüzü
        
    • düşünüyorsan
        
    • düşünüyorsunuz
        
    • düşünmeni
        
    • düşünebildiğin
        
    • aklına
        
    • aklında
        
    • düşündün
        
    • düşünüyor
        
    • düşündüğünüz
        
    Kızın biri bileğini kesiyor, sen ancak maçı düşünüyorsun. Open Subtitles الفتاة قطعت شراينها و كل ما تفكر به المباراة ؟
    Kocasını kurtarınca kahraman olup onu geri kazanacağını düşünüyorsun. Open Subtitles ما تفكر به هو أن تنقذه فتكون بطلاً و تستعيدها ثانيةً
    Seni doktor olarak işe alamam, ama hâlâ bana ne düşündüğünü söyleyebilirsin. Open Subtitles لا يمكنني تعيينك كطبيب لكن ما يزال بإمكانك إخباري بما تفكر به
    Kafamda bir sürü fikir dolanıyor ama gerçekten ne düşündüğünü bilmek istiyorum. Open Subtitles لدي العديد من الأفكار برأسي لكنني أريد أن أعرف مالذي تفكر به
    Aşırı Dürüstlük inancın düşündüğün her şeyi söylemek zorundasın anlamına mı geliyor? Open Subtitles هل نزاهتكّ الراديكيلية الراهنة تعني إستلزامك لقول كل شيء تفكر به ؟
    Gözlerinin içine bakarsan zihnini okuyabilirler. - aklından geçenleri bilirler. Open Subtitles إذا نظروا لعينك يمكنهم قراءه أفكارك وما تفكر به
    Böyle bir zamandı ve sen bunu düşünüyordun! Open Subtitles في وقت مثل هذا هذا كل ما يمكنك ان تفكر به
    - Hayır hiç kimse kalbimi kırmayacak. - Kabul et, Her zaman bunu düşünüyorsun. Open Subtitles ـ لن يكسر أحد قلبي ـ إعترف بذلك ، إنك تفكر به باستمرار
    Kendi başının çaresine bakamayan biri olduğumu düşünüyorsun. Open Subtitles أعرف ما تفكر به ، أبدو أنني لا أستطيع تدبر أمري
    Düşünmediğin ve ilgilenmediğin müddetçe her şeyin iyi olacağını düşünüyorsun. Open Subtitles تظن أن كل شيء بخير طالما لا تفكر به ولا تتعامل معه
    Belki de böyle söylemelisin, ben aşağılık herifin tekiyim çünkü bence zaten böyle düşünüyorsun Open Subtitles ربما يجدر بك أن تقول أنني أحمق و مغفل لأنني أعتقد أن هذا ما تفكر به
    Bunu küçümseme. Sen uygun olduğunu düşünüyorsun diye, bu yaptığını yasal ya da doğru yapmaz. Open Subtitles لا ترهق نفسك فقط الذي تفكر به هو سبب وجيه
    Annemin ne düşündüğünü bilmiyorum. Ama benim istediğim bu değil. Open Subtitles ولا ادري ما تفكر به امي لكن هذا هو قراري
    Ben de senin yaşlarındayım. Neler düşündüğünü çok iyi biliyorum. Open Subtitles كنتُ في عمرك ذات يوم, أعلم بالضبط ماذا تفكر به.
    Bir kadın senin kollarındayken bile gerçekte kimi düşündüğünü bilemezsin. Open Subtitles حتى عندما تكون المرأة بين ذراعيك لا تستطيع أبداً أن تخبر بما تفكر به
    Ne düşündüğünü varsayacak kadar saygısızlık etmek istemem sana, ama doğru olanı yapacağından eminim. Open Subtitles سأخبرك أنني لن أكون فظاً لأفترظ ما تفكر به ولكنني أعلم أنك ستفعل الصواب
    Oh, sevgilim sen ilksin. O ressamla yatmadım, eğer düşündüğün buysa. Open Subtitles أوه عزيزي , أنت الأول بالنسبة لي لم يسبق لي أن نمت معه ان كان هذا ما تفكر به
    Lütfen aklından neler geçtiğini anlatır mısın? Open Subtitles ما الذي تفعله؟ أرجوك, ارجوك, أخبرني بما كنت تفكر به بالضبط
    Casper'ı yüzünden vurmaya çalışırken, ne düşünüyordun, aptal? Open Subtitles ما الذي كنت تفكر به إطلاق النار على كاسبر في وجهه , هل أنت مختل؟
    ve onlar da sizin gerçekten ne düşündüğünüzü biliyor ve nasıl birisi olduğunuzu. TED وتخيل لو تمكنوا من معرفة ما تفكر به ومعرفة طباعك.
    Asansörün çok yavaş olduğunu düşünüyorsan, evet. Open Subtitles نعم,، لو كان ما تفكر به أن هذا المصعد بطيء جدا ً
    Benim gibi insanların deli olduğunu düşünüyorsunuz. Open Subtitles هذا ما تفكر به هؤلاء الناس مُختلين مثلي كذلك
    Sana ciddi bir soru soracağım ve cevap vermeden önce düşünmeni istiyorum. Open Subtitles سأطرح عليك سؤال جدياً وأريدك أن تفكر به قبل أن تعطيني الجواب
    Kes sesini salak. Üstüme bir gömlek geçiremez miymişim. düşünebildiğin sadece bu. Open Subtitles أصمت يا أحمق، أنا أرتدى قميصاً هذا كل ما تفكر به
    Samanlıkta iğne aramaktan farksızdı, o da aklına gelen her şeyi sordu. TED هذا البحث كان بالفعل يماثل البحث عن إبرة في كومة قش. وبالتالي سألت كل شيء يمكنها أن تفكر به.
    Ve aklında yıldız falından fazlası olduğunu düşünüyor. Open Subtitles و هو، يعتقد أنك لديك الكثير تفكر به أكثر من مجرد علم الأبراج.
    Bunu yaparken ne düşündün bilmiyorum ama, başlangıç olarak şunu ortadan kaldıracaksın. Open Subtitles حسنا أنا لم أكن أعلم ما الذ كنت تفكر به هنا لكنني سآخذ بهذه الطريقة كبداية
    Yumurtalık ve meme kanseri genini düşünüyor. Open Subtitles أصبح كل ما تفكر به هو صدرها و وراثة هاذا السرطان
    Bunlardan biri en iyisi olarak görülür ve sizin düşündüğünüz olmayabilir. TED أحدهم يعتبر على نطاق واسع الأفضل، وقد لا يكون الخيار الذي تفكر به.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more