"تفكّر في" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünme
        
    • düşünmen
        
    • düşünmedin
        
    • düşünüyordun
        
    • düşünmüyorsun
        
    • düşünür
        
    Sana "filler hakkında düşünme" desem ne düşünürsün? Open Subtitles "لا تفكّر في الفيلة" -ما الذي تفكّر فيه؟
    Sonra bir içki içeceğim ve son zamanlarda ne kadar hıyarlık ettiğini düşünmen için fırsat tanıyacağım. Open Subtitles ثم أستناول شرابًا. وسأتركك تفكّر في الإزعاج الرهيب الذي سببتَه مؤخّرًا.
    Yani bunun bizim birlikte almamız gereken bir karar olduğunu düşünmedin? Open Subtitles ألم تفكّر في أنّ هذا قرار كان ينبغي أنْ نتّخذه معاً؟
    Zaten nerede yapmayı düşünüyordun ki? Open Subtitles اين تفكّر في إقامة هذه الحفلة على أيّةِ حالٍ؟
    Ona yatırım için para vermeyi düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تفكّر في إعطائه أيّ مال لإستثماره، أليس كذلك؟
    Direk benim için çalışmayı düşünür müsün? Open Subtitles هل تفكّر في القدوم للعمل تحت رايتي مباشرةً؟
    - düşünme artık. Open Subtitles لا تفكّر في الموضوع.
    Onu bir daha göremeyeceksin, yalamayı düşünme bile! Open Subtitles لن تراه ثانية فلا تفكّر في مداعبته!
    Hiç öyle düşünme. Open Subtitles لا تفكّر في ذلك
    Böyle düşünmen ne kadar zamanını aldı? Open Subtitles كم استغرقت من وقت حتّى تفكّر في هذا؟
    Bunu öncesinde bir düşünmen gerek. Open Subtitles ربّما يتعيّن أن تفكّر في هذا لهنيهة.
    Sahte bir ipucu? - düşünmen mi gerekiyor? Open Subtitles - أنت يجب أن تفكّر في الموضوع؟
    Bununla ilgili ilk olarak benimle konuşmayı düşünmedin mi? Open Subtitles بشرية ألم تفكّر في التحدث لي أولا بشأن ذلك ؟
    Hiç düşünmedin, değil mi? Open Subtitles لم تفكّر في ذلك, أليس كذلك؟
    Fox River'daki gibi, bunların olacağını hiç düşünmedin. Open Subtitles تماماً مثل (فوكس ريفر)، لم تفكّر في الأمور مليّاً
    Havaalanındaki kafede oturmuş, boş şeyler düşünüyordun. Open Subtitles كنتَ في مقهى المطار، لا تفكّر في أي شيء جميل!
    Orada sadece kendini düşünüyordun. Open Subtitles أنت تفكّر في نفسك هناك
    Şu zehirli şeyi öpmeyi mi düşünüyordun? Open Subtitles تفكّر في تقبيل ذلك الثعبان ؟
    Onu yayımlatmayı falan düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تفكّر في نشرها، أليس كذلك؟
    Hala ormandaki o kadını düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أما زلت تفكّر في تلك المرأة في الغابة؟
    Hala bugünkü olayı düşünmüyorsun değil mi? Open Subtitles أما زلت تفكّر في ذلك المساء؟
    İnsanlar geleceği düşünür ve diğer her şeyi unuturlar. Open Subtitles تفكّر في المستقبل، وتنسى الباقي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more