Ben de onu bugün senin locana davet ettim, Anladın mı? | Open Subtitles | ما علاقة الحفلة هنا ؟ لقد دعوتها لحفلتك هذه هل تفهمي ذلك ؟ |
Anladın mı? İyice yaz bunu kafana! | Open Subtitles | لعنة الله عليكِ عليكٍ أن تفهمي ذلك |
Hiç de olmayacaklar. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | . إنهم غير مستعدون أبدا ألم تفهمي ذلك ؟ |
Sana kendimi adadım çünkü. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لإنني قررت بخصوصك الا تفهمي ذلك ؟ |
Senin gibi insanlar için hiçbir yer olamayacağını hâlâ anlamadın mı? | Open Subtitles | الم تفهمي ذلك بعد لن يكون هناك مكان لاشخاص مثلك |
Artık bunu anlaman lazım, ben buradan gitmeden bunu anlaman gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان تفهمي ذلك قبل ان أرحل . يجب ان تفهمي ذلك |
Ginger Crosswhite kendini öldürttü. Bunu anlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | (جينجر كروسوايت) عرّضت نفسها للقتل أريدكِ أن تفهمي ذلك |
Açıklardım, ama Bunu anlayamazsın. | Open Subtitles | أرغب بذلك ولكنكِ لن تفهمي ذلك .. |
Anladın mı, küçük hanım? | Open Subtitles | هل تفهمي ذلك سيدتي الصغيرة؟ |
Anladın mı? | Open Subtitles | هل تفهمي ذلك ؟ |
Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألم تفهمي ذلك ؟ |
Hala Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألم تفهمي ذلك بعد؟ |
Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألم تفهمي ذلك ؟ |
anlamadın. O biraz daha ince, bu moda. | Open Subtitles | لن تفهمي, ذلك أرفع منك, إنها الموضة |
Asıl soru, neden daha önce anlamadın? | Open Subtitles | السؤال هو لماذا لم تفهمي ذلك من قبل؟ |
Senin bunu anlaman onlar için çok önemli. | Open Subtitles | يهمهم أن تفهمي ذلك |
Bunu anlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تفهمي ذلك |
Bunu anlayamazsın çünkü hiç kardeşin olmadı. | Open Subtitles | لن تفهمي ذلك لانه لم يكن لديك اخ |
Tanrım! Sen anlamazsın. | Open Subtitles | يا إلهي! لن تفهمي ذلك. |
- Biliyorum. Bunu anladım. - Hayır anlamıyorsun. | Open Subtitles | اعلم لقد فهمت هذا لا لم تفهمي ذلك والا لم ترسلي |
Sadece bunu anlamanı istiyorum, Liz. | Open Subtitles | أنا فقط أحتاجك أن تفهمي ذلك |