Senin neden öldürmek zorunda olduğumu şimdi Anlıyor musun, Chase? | Open Subtitles | هل تفهم هذا الآن يا تشيس؟ لم يجب أن أقتلك؟ |
Şu EST olayını Anlıyor bazı şeyleri anlamlandırmama yardım ediyordu. | Open Subtitles | انها بالفعل تفهم هذا كله وكانت تساعدني بشرح بعضه لي |
Bak, öldürülen polis benim ortağımdı, Anladın mı? | Open Subtitles | انظر ، الشرطيه التى قتلت كانت شريكتى هل تفهم هذا |
Takımın çevre güvenliğini sağlasın. Verilen emri Anladın mı? | Open Subtitles | أنت وفريقك أمنوا محيط المكان هل تفهم هذا الأمر؟ |
Tabii ki ama her şeyi yanlış Anladınız. | Open Subtitles | بالطبع. لكنني أعتقد أنك تفهم هذا بشكل خاطئ كلياً |
Anlamıyor musun dostum? Bunu yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ألا تفهم هذا يارجل أنا لا يجب أن أكون مضطراً لفعل هذا |
Senin yaptıkların doğru değil. Bu işler böyle yürümez Anlıyor musun? | Open Subtitles | الذى تفعله ليس بكيفية فعله هل تفهم هذا ؟ |
Eğer iğrenç dövüşürsen kazanamazsın, bunu Anlıyor musun? | Open Subtitles | لايمكنك الفوز إذا قاتلت بأسلوب قذر هل تفهم هذا |
Şerif, bu vücut bataklıkta bulundu. Anlıyor musunuz? | Open Subtitles | ايها الشريف,هذه الجثه كانت بالمستنقع انت تفهم هذا |
Anlıyor musun bilmem ama, seninle tanışmadan önce, hayatımız hep boktan olacak sanıyorduk. | Open Subtitles | ,لا أعلم إذا ماكنت تفهم هذا ولكن, قبل مجيئك, اعتقدنا أن حياتنا سوف تكون مقرفة للأبد |
Eğer bölüm müdürü olmak istiyorsan, bu senin halletmen gereken bir mesele, Anlıyor musun? | Open Subtitles | اذا اردت ان تصبح مدير الارضيه هل تفهم هذا ؟ |
Hayır, sen, et ve sütü karıştırmazsın Anladın mı? | Open Subtitles | والآن لا يمكنك خلط الحليب باللحم هل تفهم هذا ؟ |
Nereden Anladın? | Open Subtitles | لمَ أنا متأكدة من أنك تفهم هذا الجزء تماماً؟ |
Pekâlâ, senin hayatını kurtardık bu da demek oluyor ki bizi rahat bırakacaksın, Anladın mı? | Open Subtitles | حسناً لقد أنقذنا حياتك هذا يعنى أنك ستتركنا لشأننا هل تفهم هذا ؟ |
İmparatorluk gücünü asla size vermeyeceğim, Anladınız mı? | Open Subtitles | . لن تحصل أبداً علي الختم هل تفهم هذا ؟ |
Artık daha iyi hissetmemi sağlayan adam olamazsın. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنك ان تكون الشخص الذي يشعرني بالتحسن بعد الآن ألا تفهم هذا ؟ |
Yanlış anlama ama keşke bugün olsa. | Open Subtitles | لا تفهم هذا بشكل خاطئ لكن آمل أن يحدث هذا اليوم |
Cinâyete teşebbüs olayının tek tanığı sensin. Bunu Anlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | انت شاهدي الوحيد على محاولة قتل انت تفهم هذا ، اليس كذلك ؟ |
Walker ile işleri büyütmek istiyorsan Bunu anlaman gerek. | Open Subtitles | لو أنك ستمضى قدما " مع "والكر يجب أن تفهم هذا |
Senin borcunu ödemek için dövüştüm ben. Bunu anlayabiliyor musun? Senin borcunu. | Open Subtitles | واشتركت في النزال لكي أدفع دينك هل تفهم هذا |
Bunu anlamak için aşçı olman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تكون طباخاً كي تفهم هذا |
O benim aileme en yakın kişi. Bunu anlamanı beklemiyorum. | Open Subtitles | إنه أقرب شيء أمتلكه ويمكن اعتباره من العائلة لست اتوقع أن تفهم هذا |
At sürmeyi öğrenirsen, anlarsın. | Open Subtitles | أن استطعت أن تمتطي حصاناً فأنك سوف تفهم هذا الشعور |
Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هل تفهم هذا ؟ ماذا؟ |
Başın derde girecek. Bunu anlayamıyor musun? Sheila bak. | Open Subtitles | سوف توضع في مشاكل ألا تفهم هذا ؟ |
Başımıza gelen bunca pislikten sonra bunu hala Anlamadın mı? | Open Subtitles | بعد كل هذا الهراء الذي مررنا به الا تفهم هذا ؟ |
"Anlamıyorsun, yani böyle filmler falan çekmek istiyorum. | TED | أنت لا تفهم. هذا .. مثل.. ، كما تعلم ، أريد أن أقوم بصناعة الأفلام. |