Ailem bir uçak kazasında tanışmışlar. | Open Subtitles | لقد كان والدي على نفس الطائرة عندما تحطمت ، هذا هو المكان الذى تقابلا فيه |
Yaşadıkları onca mutsuz ilişkinin ardından bir trafik kazasında tanışmışlar. | Open Subtitles | رغم كل علاقاتهم التعيسة تقابلا أثناء حادث سيارة |
Oğluna ders vermeye geldiğinde tanıştılar. | Open Subtitles | تقابلا عندما قدمت لتساعد ابنه في الدراسة |
Bir ay önce bir partide tanıştılar, anında kaynaştılar, muhteşem elektrik. | Open Subtitles | تقابلا منذ شهر في حفلة وكان بينهم تواصل جنوني |
O kadının da kimsesi yoksa yetimhanede tanışmış olabilirler. | Open Subtitles | ،إذا كانت هذه المرأة، أيضاً، ليس لديها والدان هناك إحتمال أنهما تقابلا في هذا النوع من الملاجئ |
Dr. Garner ve Boz'ın bir yılbaşı partisinde onun evinde tanıştıklarını söylüyor. | Open Subtitles | دكتوره جارنر و بوز قد تقابلا فى حفل الكريسماس بمنزله |
Chat odasında tanışmışlar. | Open Subtitles | لا أريد سماع هذا يبدو أنهما تقابلا في غرفة محادثة |
Onlar üç hafta önce Hawaii'de tanışmışlar. | Open Subtitles | تقابلا قبل ثلاثة اسابيع في هاواي |
Kıza yeni tanışmışlar gibi davranıyor. | Open Subtitles | إنّه يعاملها كما لو أنّهما تقابلا للتوّ |
İkisi Debbie'nin Bea'yi ilk kez ziyaret ettiğinde tanışmışlar. | Open Subtitles | تقابلا لاول مرة عندما كانت ديبي تزور بي |
Bir yardım programında tanışmışlar. | Open Subtitles | تقابلا أثناء برنامج مساعدات طبّيّة |
Maryland kadın ıslah evinde bir adamı kasıtsız öldürmekten 10 yıl hapis yatarken tanıştılar. | Open Subtitles | تقابلا عندما كانت تقضى عقوبة 10 سنوات " للقتل غير العمد فى " ميريلاند |
Benim galerimde tanıştılar. Onları ben tanıştırdım. | Open Subtitles | تقابلا في معرضي أنا عرفتهما على بعض |
Birlikte mi geldiler, yoksa klüpte mi tanıştılar? | Open Subtitles | هل وصلا معاً، أم تقابلا في الملهي ؟ |
İkisi nerde ya da nasıl tanışmış bilmem ama annesi evlenmelerine izin verdi. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أو أين تقابلا لكن أمه باركت زواجهما |
Ve iş arkadaşı birkaç ay önce tanıştıklarını söyledi. | Open Subtitles | وقالت زميلة العمل أنهما تقابلا منذ عدة أشهر |
Yani, turnedeyken tanışmışlardı ve hangisi olduğunu hatırlamıyorum ama annenin babana hemen vurulduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | اقصد انهم قد تقابلا فى احد الجولات لا اتذكر اى واحدة لكنّي أتذكّر بأنّها أعجبت بأبّك فورا |
Rosemary'le tanışın. Rosemary, Jen ve Artie. Çocuklar, Rosemary Shanahan. | Open Subtitles | أريدكما أن تقابلا روزماري، هذان جين وآرتي، جماعة هذه روزماري شانهان |
Sence Paddy ve Hope, Saray Bosna'da mı tanıştı? | Open Subtitles | إذاً ، هل تعتقد أن بادي و هوب تقابلا في سراييفو ؟ |
Öğle yemeğinde buluştular onu bir daha asla görmedim. | Open Subtitles | لقد تقابلا لتناول الغذاء ولم أرها أبداً مرة أخرى |
İlk tanıştıkları gün. Emmett aşık olmuş bile. | Open Subtitles | هذا أول يوم تقابلا فيه إن إيميت يحبها فعلا |
Haftalar sonrasına kadar buluştuklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أنهما تقابلا إلا بعد ذلك بأسابيع |
Savaştan 55 yıl sonra Yüzbaşı Ernest Gordon, eski İmparatorluk çevirmeni Takashi Nagase ile Tayland'daki ölüm tren yolu mezarlığında buluştu. | Open Subtitles | بعد 55 عام من انتهاء الحرب النقيب ارنست جوردون و المترجم الامبراطوري تاكاشي ناجاس ,تقابلا في مقبرة اسري الحرب في تايلاند |
Bir gün sokakta biriyle tanışıyorlar ve Jane Michael'a şöyle diyor: | Open Subtitles | تقابلا يوما ما في الشارع فقال جين لمايكل |