"تقابلني" - Translation from Arabic to Turkish

    • buluşalım
        
    • buluşmak
        
    • buluşmanı
        
    • tanışmadan
        
    • buluşmasını
        
    • buluşabilir
        
    • buluşman
        
    • buluş
        
    • tanışmadın
        
    • buluşur
        
    • görüşmek
        
    • buluşması
        
    • buluşacaktı
        
    Café Nervosa da buluşalım. karşılığında bir ödül vermek isterim. Open Subtitles لمَ لا تقابلني عند مقهى نيرفوسا، سأكون سعيدًا بإعطائك جائزة
    Benimle Sevgililer Gününde Empire State binasının tepesinde buluşmak istiyor. Open Subtitles تريد أن تقابلني على قمة الإمباير ستيت في عيد الحب
    Benimle, binanın doğu bölümünde destek kuvvetle birlikte buluşmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تقابلني عند الجانب الشرقي من المبنى ومعك التعزيزات
    Benimle tanışmadan önce birisiyle çıkman beni rahatsız etmez. Open Subtitles إنه لا يضايقني بأنّك خرجت مع شخص ما قبل أن تقابلني
    Sam' i ara ve ona benimle aşağıda buluşmasını böyle. Open Subtitles كلم سام وأخبرها أن تقابلني في الطابق الأرضي
    Libby ile beraber 5 dakika içinde ağaçların orda buluşabilir misiniz? Open Subtitles و تقابلني على حافة الشجرة بعد خمس دقائق؟
    20 dakika önce ana kafeste benimle buluşman gerektiğine ne diyorsun? Open Subtitles ماذا عن انك من المفترض ان تقابلني في القفص الرئيسي ؟ منذ 20 دقيقه ؟
    Bir saat sonra her zamanki yerimizde buluşalım mı? Open Subtitles هل يمكن أن تقابلني في خلال ساعة في المكان المعتاد؟
    İhtiyacım olan şey bir jip. Yarım saat sonra tamirhanenin arkasında buluşalım. Anladın mı? Open Subtitles انا احتاج لجيب وان تقابلني خلف مجمع السيارات بعد نصف ساعة هل فهمت ؟
    Yarın Madison Square Garden'ın önünde buluşalım. Open Subtitles حسناً, تقابلني غداً مقابل الحديقة التي تقع بين شارع 33 و 8.
    Gelen mesaja göre, benimle bir saat içinde yalnız başıma AVM'de buluşmak istiyor. Open Subtitles الرسالة الصادرة تقول أنها تريد أن تقابلني لوحدي في المركز التجاري بعد ساعة
    Seninle USS Interpid'in uçuş güvertesinde buluşmak istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تقابلني في مدرج الطيران على الباخرة الأميريكية باسلة
    Benimle kreşte 20 dakika sonra buluşmanı istiyorum. Duydun mu? Open Subtitles "أريد منك ان تقابلني في مركز "ريز بعد 20 دقيقة
    Sinirlenme hakkım bile yok çünkü daha benimle tanışmadan onu hamile bırakmışsın. Open Subtitles أنا لست حتى مرتبطة بالغضب لأنه... لأنك حملّتها قبل أن تقابلني حتى
    Sonra buraya gelmek üzere arabayı almak için dışarı koştu... benimle burada buluşmasını söylemiştim bu yüzden... Open Subtitles ثم هربت من السيارة تقول أنها قادمة وقلت لها أن تقابلني
    Bir saat sonra orada buluşabilir miyiz? Open Subtitles أتستطيع أن تقابلني هناك بعد ساعة؟
    Rex. Benimle birkaç dakika içinde dışarıdaki güvertede buluşman gerek. Open Subtitles ريكس لابد أن تقابلني في الخارج للتنزه بضع دقائق
    Giyinip, bizimle mekikte buluş. Open Subtitles أحتاجك أن ترتدي بدلة الفضاء و تقابلني عند المكوك
    Dünya yüzünde bunu söyleyebilecek tek kişi sensin... çünkü benimle tanışmadın. Open Subtitles أنت الوحيد في العالم الذي يمكن أن يقول هذا و هذا فقط لأنك لم تقابلني
    Tamam. Benimle binanın arkasındaki salonda buluşur musun Open Subtitles حسناً، هل يمكنك أن تقابلني خلف المبنى في قاعة التدريبات؟
    Görünüşe bakılırsa kitap tanıtımımı okumuş ve benimle görüşmek istiyormuş. Open Subtitles يبدو أنها قرأت كتابي المقترح وتريد أن تقابلني.
    Burada benimle buluşması gerekiyordu. Open Subtitles كان لا بد أن تقابلني هنا عجبي ، إنها متأخرة مجددا
    Aslında benimle burada buluşacaktı. Bu imza olayını araştıracaktık. Open Subtitles كان يفترض بها أن تقابلني هنا سنغطي حفل التوقيع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more