Bu 28 yıldır izlediğim, ki bir koloni ömrü yaklaşık bu kadardır, hasatçı karınca popülasyonunun bulunduğu çalışma alanının bir haritası. | TED | هذه خريطة موقع الدراسة الذي أتابع فيه هذه المجتمعات من مستعمرات النمل الكادحة من 28 سنة، وهي فترة تقارب عمر المستعمرة. |
Yetişkinlerde yaklaşık iki metrekare yüzey alanına sahip olan derinizdir. | TED | إنما هو "الجلد" مع مساحة تقارب العشرين قدمًا عند البالغين |
Örneğin; bir kişinin ağırlığı 65 kilogram ve boyu 1,5 metre ise, vücut kitle endeksi yaklaşık 29'dur. | TED | مثلاً كان وزن شخص ما ٦٥ كليوجرام وطوله متر ونصف، و كتلة الجسم تقارب الـ ٢٩. |
Öyle olsa iyi olur. Çünkü hayatta kalma şansı neredeyse sıfır. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تكون كذلك , ففرص النجاة تقارب الصفر |
- Evet ama... 1:22 neredeyse 2:30 sayıIır, ve onu bekletmek istemiyorum. | Open Subtitles | الساعة1: 22 تقارب 2: 30 وأكره أن أجعلها تنتظر |
Ürünle aralarında bir bağ olduğu için iş kuran insanlara sıkça rastlanır. | Open Subtitles | من الشائع لشخصاً ما أن يبدأ عمل تجاري لأن لديهم تقارب مع المنتج أنت تعلم ما أقوله؟ |
Ben şurdaki kaburganın yakınlığı konusunda endişeliyim, ...başka bir röntgen daha çekebilir misin? | Open Subtitles | أنا فقط قلقة بشأن تقارب الأضلع هنا، هل يمكنكِ ان تُظهري صورة أخرى؟ |
Her kızın ve kadının hayatının yaklaşık yarısı boyunca ayda bir yaşadığı doğal bir biyolojik süreç. | TED | هي عملية حيوية طبيعية تمر بها كل فتاة و امرأة كل شهر لفترة تقارب نصف عمرها. |
935 parsel, yaklaşık 240 bin hektar, bana ait. | Open Subtitles | لدي 935 قطعة أرض تقارب مساحتها 600,000 ألف هكتار |
Beş yıl sonra, Kral nihayet ona yakalıyor yaklaşık beş gün boyunca, onu kahrolası banyosunda zincirli tutuyor. | Open Subtitles | وبعد خمس سنوات اكتشف الملك ذلك وامسك به وابقاه مقيدا في حمامه الخاص لمدة تقارب خمسة ايام ياالهى |
Alt atmosfere saatte yaklaşık 80.000 km hızla girmesi bir yumurtanın betona çarpması gibi olur. | Open Subtitles | فعندما يصطدم بالطبقة السفلى من الغلاف الجوي بسرعه تقارب ال 500 ألف ميل في الساعة فهذا يشبه إصطدام البيض بالخرسانة |
yaklaşık 45 gün alacak çünkü, ışık hızına çok yakınız. | Open Subtitles | سوف يستغرقون حوالي 45 يوماً لأنهم يسافرون بسرعة تقارب سرعة الضوء |
yaklaşık 900 metreden 3 mükemmel atış. | Open Subtitles | ثلاث طلقات مثاليّة من مسافة تقارب 915 متر. |
Resim donanmaya bağışlanmadan önce yaklaşık iki ay Savunma Bakanının ofisinde asılıymış. | Open Subtitles | عُلّقت في مكتب وزير الدفاع لمدة تقارب الشهرين. |
neredeyse iki metre uzunluğunda bir kafatası ile bu devasa dinozor, burundan kuyruğa 17 metre uzunluğundaydı. | Open Subtitles | بجمجمة تقارب المترين في الطول فكان طول هذا الديناصور الضخم سبعة عشر مترًا من الأنف للذيل |
Selam. Saat neredeyse gecenin ikisi. Sanırım gelmeyeceksin. | Open Subtitles | مرحبًا، الساعة تقارب الثانية أفترض أنكِ لستِ قادمة. |
Kazadan sonra neredeyse yarım yıl boyunca ilaç kullanmıştın ve belirtilerini azaltmak için bu ilaçlar sana yardımcı oluyordu. | Open Subtitles | ولكنكِ كنت تتناولينها لمدة تقارب النصف سنة من بعد الحادث ولها أن تساعدكِ في معالجة أعراضكِ |
Suç işlemeyi bıraktım ve kız kardeşimle neredeyse bir yıldır konuşmadım. | Open Subtitles | أنظر ، حقيقة أننى قد خرجت من حياة الجريمة هو السبب فى أننى لم أتصل بأختى لمدة تقارب العام |
Aramızda fiziksel olanı aşan bir bağ var. | Open Subtitles | لدينا تقارب يتجاوز الطبيعيون |
Bazı ipuçları bırakmış ve garip şakalar yaptı ailelerimizin yakınlığı hakkında. | Open Subtitles | كانت لتلقي تلميحات حول مدى تقارب عائلتينا وتختلق دعابات غريبة عن ذلك |