Orada betonun dibinde çocukluk rüyamızı paylaştık. | Open Subtitles | طويل جدا وبعمق تقاسمنا حلما واحدا حلم الطفولة |
Ve betonun içinde, çocukluk hayalimizi paylaştık, sonsuz aşkımızın hayali. | Open Subtitles | طويل جدا وبعمق تقاسمنا حلما واحدا حلم الطفولة |
- Onu paylaştık! paylaştık evet, senin dışında her şeyi paylaştık! | Open Subtitles | لقد تقاسمناها ، لقد تقاسمنا كل شيئ بعيداً عنك |
Bir de şöyle düşünün; eğer bölüşürsek adam başı sadece birkaç yüz dolar düşer. | Open Subtitles | فكروا بالامر بهذه الطريقة .. اذا تقاسمنا المبلغ بيننا كل منا سيدفع قليلاً من المال |
Annenle ben 40 yıldır birbirimizi paylaşıyoruz aklımızı, vücudumuzu ve ruhumuzu. | Open Subtitles | أمك و أنا تقاسمنا وعشنا سويا لمدة ٤٠ عاما |
Kız arkadaşın sigarayı paylaşmamız konusunda nasıl düşünür? | Open Subtitles | كيف تشعر صديقتك حولنا تقاسمنا الدخان؟ |
Bununla yüzleş. Annemizin rahmini paylaştık. Biz "rahimdaş"tık. | Open Subtitles | واجه الحقيقة، لقد تقاسمنا رحم أمّنا، ولقد كنّا رفاق رحمٍ. |
Rahibe William ile birlikte çok sıkıntılı zamanlar paylaştık. | Open Subtitles | أنا و "الأخت ويليام" تقاسمنا ساعات من القلق. |
Ekmek kırdık kadınları ve kokaini paylaştık. | Open Subtitles | "و "تقاسمنا كسرة خبز و تشاطرنا النساء و الكوكايين |
Sen ve ben tarihi bir çok şey paylaştık | Open Subtitles | أنا وأنت تقاسمنا الكثير من التاريخ |
Aklının almayacağı şeyleri paylaştık. | Open Subtitles | لقد تقاسمنا أشياء لا يمكنكِ تخيلها |
paylaştık da. | Open Subtitles | سبق وأن تقاسمنا |
Rızıklarımızı paylaştık. Bizler dostuz. | Open Subtitles | . تقاسمنا الطعام كالأصدقاء |
Gel bakalım. Yani, sanki üç erkek falan paylaştık sonuçta, değil mi? | Open Subtitles | أقصد ، أننا تقاسمنا ثلاث رجال |
Lila ve ben birçok şey paylaştık odamızı, elbiselerimizi, ders notlarımızı, erkek arkadaşlarımızı... | Open Subtitles | أنا و (ليلى ) تقاسمنا العديد من الأشياء الحجرات , الملابس المذكرات الدراسية , الاصدقاء |
- Tabii, erzaklarını da paylaştık. | Open Subtitles | بكل تأكيد لقد تقاسمنا بنودهم |
Bence bölüşürsek belki o kadar da kötü olmaz. | Open Subtitles | أعتقد بأنه إذا تقاسمنا ألم لعله لن يكون بذلك السوء |
Yükü bölüşürsek değil. | Open Subtitles | إلا إذا تقاسمنا هذا العبئ |
- Aynı annelerin üçünü paylaşıyoruz. - Karşılaşmıştık. | Open Subtitles | لقد تقاسمنا ثلاثة من نفس الأم - تقابلنا من قبل - |
Bazen. Bakımı paylaşıyoruz. | Open Subtitles | نصف الوقت ، لقد تقاسمنا الوصايا. |
Üniversitedeyken Chugski çok içip öldüğünde eşyalarını paylaşmamız gibi. | Open Subtitles | (عندما تقاسمنا أغراض (تشوسكي في الجامعة بعد موته من الثمالة؟ ! |