"تقاليد" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelenek
        
    • gelenekleri
        
    • geleneksel
        
    • geleneğini
        
    • geleneğine
        
    • geleneğidir
        
    • geleneklerini
        
    • geleneklerine
        
    • geleneğimiz
        
    • gelenekler
        
    • geleneklerimiz
        
    • gelenektir
        
    • geleneğinde
        
    • geleneklerinden
        
    • ilmi
        
    Sırf bencil bir tavşanın canı istemiyor diye dört bin senelik gelenek bitemez. Open Subtitles تقاليد 4 آلاف سنة لا تنتهي عندما لا يرغب أرنب أناني بالقيام بعمله
    Nijo Dojo'nun harika ve eski gelenekleri olan bir yer olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن نيجي دوجو هي مكان رائع ذو تقاليد قديمه
    Şimdi sıra geleneksel Doğu Avrupa düğün oyunlarını oynamaya geldi. Open Subtitles الأن حان وقت للعب ألعاب زفاف من تقاليد اوروبا الشرقية
    Korsanların en eski ve asil geleneğini uygulasak iyi olur bence. Open Subtitles أتعقد أن الوقت قد حان كي نعتنق تقاليد أقدم وأشهم القراصنة
    Bak, gece boyunca şu boktan okul geleneğine katılabilmek için bir içki almaya çalışıyorum. Open Subtitles أنظر, لقد قضيت كل اليل أحاول أن أشتري مشروب واحد0 لكي أستطيع المشاركة في تقاليد هذي المدرسة المصندقة,
    Bunun adı Striptiz Bulmacası. Biz yaptık. Bando Kampı geleneğidir. Open Subtitles تدعى ستريب تريفا، نحن اخترعناها إنها من تقاليد مخيم الباند
    Yani ben seyircilerden hiç kimseye koşup Torajanlıların geleneklerini benimsemelerini önermiyorum. TED لذلك أنا لا أقترح أن أي شخص في هذا الجمهور يجب أن يمضي و يتبنى تقاليد التوراجيين.
    Bazı kabile geleneklerine karşı tutumunu değiştirdi mi? Open Subtitles ألم يغير هذا موقفك تجاع تقاليد قِبلية معينة؟
    Birçok geleneğimiz vardır. Kariyerimde, birçoğunu yaşadım. Open Subtitles لدينا تقاليد كثيرة و خلال عملى اصبحت خبيرا بأغلبها
    Jamaika'da fötr şapka takmak gibi bir gelenek yoktu. TED الآن لا توجد تقاليد لارتداء تلك القبعات في جامايكا
    Görüyorsunuz, bu toparlama fikri ile alakalı harika bir şey: Yeni. Hiçbir mevcut gelenek yok. TED ترون، إن هذا هو الشيء الرائع بخصوص فكرة ترتيب الفن: إنه جديد. لذا، فلا يوجد له تقاليد ثابتة
    Yeni kuşak, yeni bir gelenek oluşturabilir. Open Subtitles لكي يستطيع الجيل الجديد ان يكوّن تقاليد جديده
    Her sene, inanıp, dört gözle bekledikleri büyük aile gelenekleri olmasını istiyorum. Open Subtitles اريد ان يكون لديهم تقاليد عائلية كبيرة من عام لعام متوارثة يعتمدون عليها ويتطوروا بها
    Shaolin ve Wudang'ın gelenekleri bir jenerasyondan diğer bir jenerasyona geçti. Open Subtitles تقاليد شاولين وودانق نقلوها من جيل إلى آخر هم سادة الجيل الثامن والثمانون
    Şimdi 2011 Mezuniyet Kralı ve Kraliçesi'nin geleneksel ilk dansına tanık olacağız. Open Subtitles و الآن ترقبوا تقاليد. ملك و ملكة الحفل الراقص يتشاركون رقصتهم الأولى.
    geleneksel olarak, akademi bu güçleri sizi birbirinize karşı iki gün süren bir kavgaya koyarak test ediyor. Open Subtitles من تقاليد الأكاديمية أن تختبر تلك الصفات الحميدة، بتحريضكم ضد بعضكم بعضاً في معركة لمدة يومين.
    Ben de ailemdeki dede ve büyükbaba geleneğini bozmayı umuyorum. Open Subtitles هذا من تقاليد عائلتي أنا آمل أن أكسر تقاليد عائلتي
    Evet ama daha başka Noel geleneğine el atmaman için, evden çıkıp işime ya da koro çalışmama gidemiyorum. Open Subtitles لاأستطيع ترك المنزل لوهلة للعمل او للتمرين وأكتشف أنك أنهيت بضعة تقاليد للعيد
    Eğitim almamak, sınıfta kalmak aile geleneğidir. Open Subtitles لا تعتبرها فشل انها، تقاليد عائلية.
    Ama henüz şatonun geleneklerini bilmediğiniz için bu kesinlikle sizin hatanız değil... Open Subtitles ولكن هذه ليست بالتاكيد غلطتك ما لا تعرفه أن هذه من تقاليد القلعة
    Ben her zaman eski ve asil korsan geleneklerine bağlı kaldım. Open Subtitles أنا لم اعتنق سوي أقدم وأشهم تقاليد القراصنة أنا أعلن أن ما علينا فعله هو
    Sanırım bu yeni aile geleneğimiz olabilir. Open Subtitles اعتقد انه اصبح لدينا تقاليد عائلية جديدة
    Her zaman söylemiştim, buralarda yeni gelenekler gerekli diye. Open Subtitles أنا كنت أقول أننا نحتاج إلى تقاليد جديدة هنا
    Aile geleneklerimiz var, bunlardan en önemlisi ise Noel'de bir arada olmak. Open Subtitles لدي تقاليد عائلية أكثرها اهمية هو ان نكون معاً في عيد الميلاد
    Fakat bu yolda ilerlemek biraz sıkıntılı. Çünkü Hristiyanlık son derece - listede olmasına rağmen - son derece özel bir gelenektir. TED الان هناك صعوبة بالاستمرار على هذا النحو وهو أن المسيحية لها و بشكل مفرط، حتى في تلك القائمة، تقاليد محدده للغاية.
    Filistin toplumu geleneğinde erkeklerin haneye girmesi yasaktır. TED في تقاليد الشعب الفلسطيني، يعتبرمحرماً للرجال الغرباء بالدخول إلى بيوت الأهالي،
    Sevgili Savitri geleneklerinden uzakta yaşıyor diye onları sürdürmeyeceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles ماذا تعتقدين يا سافيتري انك بابعاده عن تقاليد رانجهور انك سوف تنسيه انه من رانجهور يمكن ان تخرجي راتور من رانجهور ولكن لايمكن ان تخرجي رانجهور من الراتور
    Zombi ilmi on yıllardır ortak bilincin bir parçası olmuştur. Open Subtitles كانت تقاليد الزومبى جزء من الوعي الجماعي لعقود من الزمن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more