| Tamam ve onu öptüğünü düşün. | Open Subtitles | تخيلي أنك تقبلينه |
| Tamam ve onu öptüğünü düşün. | Open Subtitles | تخيلي أنك تقبلينه |
| -Onu öptüğünü gördüm. - Hayır, bunu asla yapmam. | Open Subtitles | رأيتك تقبلينه - لا، أنا لم أفعل ذلك - |
| Seni onu arabada öperken gördüm. | Open Subtitles | رأيتك تقبلينه في السياره |
| - Onu öperken gördüm, gözümün önünde beni aldattın. | Open Subtitles | لقد رأيتك تقبلينه |
| Fakat başaramadım, anne. Demek istediğim, dut ağacı altında öpeceğin kişi hayatının sonuna kadar seveceğin kişi olmalı. | Open Subtitles | أعنى، الشخص الذى تقبلينه تحت شجرة توت، هو الشخص الذى ستحبينه لبقيّة حياتكِ.. |
| Onu öptüğünde yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك و أنت تقبلينه |
| Çocuğu öptüğünü de gördüm. | Open Subtitles | كما رأيتك تقبلينه. |
| Onu öptüğünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتكُ تقبلينه |
| Onu öptüğünü gördüm. | Open Subtitles | رايتك تقبلينه |
| New York'un yarısı seni, onu balede öperken gördü. | Open Subtitles | (نصف نيويورك رأوكِ وأنت تقبلينه في (الباليت |
| Connor'u öpeceğin zaman, delirecektir. | Open Subtitles | (كونر) سيجن عندما تقبلينه |
| Onu öptüğünde yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك و أنت تقبلينه |